Pat Mitchell: Kadın arkadaşlığı
hakkında bayağıdır düşünüyordum
ve bu arada bu iki kadın,
bunu söylemekten gurur duyuyorum,
uzun zamandır benim arkadaşlarım.
Jane Fonda: Evet öyleyiz.
PM: Kadın arkadaşlığı hakkında
okuduğum şeylerden biri de,
Cervantes'in söyledikleri:
"Biri hakkında çok şey söyleyebilirsiniz,"
bu durumda bir kadın hakkında,
"yanında bulunan kişilere bakarak."
Haydi şöyle başlayalım --
(Gülüşmeler)
JF: Başımız büyük belada.
Lily Tomlin: Bana şu sulardan birini uzat,
felaket kurudum.
(Gülüşmeler)
JF: Zamanımızı alıyorsun.
Çok sınırlıyız --
LT: Sadece onunla olmak bile
ruhumu öldürüyor.
(Gülüşmeler)
JF: Daha hiçbir şey görmedin.
Her neyse, pardon.
PM: Peki bir arkadaşta neler
aradığınızı bana söyleyin?
LT: Eğlenme duygusuna sahip,
cesur olan,
canayakın olan, fikirleri olan,
gezegen için az da olsa tutkusu olan,
doğru dürüst birini,
adalet duygusuna sahip
ve değerli biri olduğumu
düşünen birini ararım.
(Gülüşmeler)
(Alkış)
JF: Bu sabah kız arkadaşlarım olmadan
ne yapacağımı dahi
bilmediğimi düşünüyordum.
Yani, "Arkadaşlarım var,
bu yüzden ben de varım."
LT: (Kahkaha)
JF: Hayır, bu doğru.
Kız arkadaşlarım olduğu
için varım. Onlar --
Sen de onlardan birisin.
Seni bilmiyorum. Ama her neyse --
(Gülüşmeler)
Bilirsin, beni daha güçlü, daha akıllı,
daha cesur yaparlar.
Yola girmeye ihtiyacım olduğunda uyarırlar
Çoğu da benden oldukça gençler.
Bilirsiniz? Yani, bu güzel --
LT: Teşekkürler.
(Gülüşmeler)
JF: Hayır, gerçekten, seni buna dâhil
ediyorum, çünkü dinle, bilirsin --
sona doğru yaklaşırken
hâlâ yanında oynayacak
ve öğrenecek biri olması güzel.
Yaklaşıyorum --
senden önce orada olacağım.
LT: Hayır, yanımda paralel
yaşlandığına memnunum.
(Gülüşmeler)
JF: Sana yolu gösteriyorum.
(Gülüşmeler)
LT: Evet öyle ve öyleydi.
PM: Yaşlanırken
ve hayatın farklı yollarından geçerken,
arkadaşlığınızı canlı ve hayatta
tutmak için neler yapıyorsunuz?
LT: Çok fazla şey kullanmalısınız --
JF: Beni çok fazla şeye davet etmiyor,
sana bunu söyleyebilirim.
LT: Çok fazla sosyal medya
kullanmam gerekiyor --
Şimdi sessiz ol. Ve böylece --
(Gülüşmeler)
LT: Arkadaşlarımı bulmak
için e-postalarıma,
mesajlarıma bakıyorum,
böylece onlara çabucak
cevap verebiliyorum,
çünkü benim görüşlerime
ihtiyaçları olduklarını biliyorum.
(Gülüşmeler)
Desteğime ihtiyaçları var,
çünkü bir sürü arkadaşım
yazar, aktivist, oyuncu
ve sen de üçü birdensin ...
ve diğer uzun tanımlayıcı ifadeler
ve sana en kısa zamanda dönmek istiyorum,
senin için orada olduğumu
bilmeni istiyorum.
JF: Emoji kullanıyor musun?
LT: Ah ...
JF: Hayır?
LT: Bu utanç verici.
JF: Ben emojilere sahiden bayılıyorum.
LT: Hayır, ben açıklıyorum --
Mutluluk, tebrik ve üzüntü
ifadelerimi açıkça söylüyorum.
JF: Doğrudan söylüyorsun.
LT: Her harfini tek tek söylüyorum.
(Gülüşmeler)
JF: Tam bir sadelik yanlısı.
Biliyor musun, yaşlandıkça
arkadaşlığın önemini daha çok anladım
ve bu yüzden erişmek ve buluşmak için
gerçekten çaba gösteriyorum -- çok fazla
zamanın geçmesine müsaade etmiyorum.
Çok okuyorum,
Lily'nin çok iyi bildiği gibi,
çok sevdiğim kitaplarımı
arkadaşlarıma yolluyorum.
LT: Bugün burada
olacağımızı öğrendiğimizde,
bana kadınlar, kadın arkadaşlığı hakkında
bir sürü kitap gönderdin
ve son zamanlarda kaç kitap olduğuna,
ne kadar araştırmanın
yapıldığına çok şaşırdım --
JF: Minnettar mıydın?
LT: Minnettardım.
(Gülüşmeler)
PM: Ve --
LT: Bekle, hayır, bu gerçekten önemli,
çünkü kadınların nasıl hiçe sayıldığına,
kenarda bırakıldığına, marjinalize
edildiğine dair başka bir örnek.
Bizimle ilgili çok az araştırma yapıldı,
pek çok kez buna gönüllü olsak da.
JF: Bu kesin.
(Gülüşmeler)
LT: Bu gerçekten heyecan verici
ve bu hepinizin ilgisini çekecek.
Harvard Tıp Okulu'nda
yapılan bir araştırma,
yakın kız arkadaşları olan kadınların
rahatsızlık geliştirmelerinin daha az
muhtemel olduğunu gösterdi --
yaşlandıkça gelişen
fiziksel rahatsızlıklar
ve daha canlı, heyecanlı yaşıyor
görünmeleri muhtemel --
JF: Ve daha uzun --
LT: Neşeli hayatlar.
JF: Erkeklerden beş sene fazla yaşıyoruz.
LT: Ben yılları neşeyle
değiştirebileceğimi düşünüyorum.
(Gülüşmeler)
LT: Ama en önemli kısmı,
şunu bulmuşlar --
sonuçlar çok heyecan
verici ve inandırıcı --
araştırmacılar yakın kız arkadaşların
bulunmamasının sağlığa
zararlı olduğunu bulmuşlar,
en az sigara içme veya
fazla kilolu olmak kadar.
JF: Ve başka bir şey daha var --
LT: Ben kendi kısmımı söyledim ...
(Gülüşmeler)
JF: Tamam, peki benim kısmımı dinle,
çünkü ek bir şey daha var.
Çünkü onlar sadece --
yıllardır, on yıllardır --
stresi anlamaya çalışırken
sadece erkekleri incelediler,
yalnızca yakın zamanda
stresli olduklarında
kadınlara neler olduğunu incelediler
ve olay şu ki stresli
olduğumuzda -- kadınlar,
bedenlerimiz oksitosin ile doluyor.
Bu iyi hissettiren, sakinleştiren,
stres azaltan bir hormon.
Kız arkadaşlarımızla beraber
olduğumuzda da yükseliyor.
Bence uzun yaşamamızın
nedenlerinden biri de bu.
Erkekler için kötü hissediyorum,
çünkü buna sahip değiller.
Erkeklerdeki testosteron
oksitosinin etkilerini azaltıyor.
LT: Sen, ben ve Dolly
"9'dan 5'e"yi yaptığımızda ...
JF: Ah --
LT: Güldük, yaptık, çok güldük,
ne kadar ortak yanımız olduğunu
ve ne kadar farklı olduğumuzu keşfettik.
İşte o, Hollywood asilzadesi gibi,
ben de Detroit'ten sert çocuk,
[Dolly] ise Tennessee'deki yoksul bir
kasabadan Güneyli bir çocuk
ve kadınlar olarak birbirimizle ne kadar
uyumlu olduğumuzu gördük
ve bizler --
güldük -- ömrümüze en
azından on yıl eklemişizdir.
JF: Bence -- çok bacak bacak
üstüne attığımız doğru.
(Gülüşmeler)
Ne demek istediğimi anladıysanız.
LT: Bence hepimiz ne demek
istediğini anlıyoruz.
(Gülüşmeler)
PM: Şu an hayatımıza
onlarca yıl ekliyorsunuz.
Jane'in ikimize de gönderdiği kadın
arkadaşlığıyla ilgili kitaplar arasında
çok hayranlık duyduğumuz Rahibe
Joan Chittister adlı bir kadınınki var,
kendisi kadın
arkadaşlığıyla ilgili olarak,
kız arkadaşların sadece
toplumsal bir davranış değil
ruhsal bir davranış olduğunu da söylemiş.
Arkadaşlarınızı spiritüel
olarak görüyor musunuz?
Yaşamlarınıza spiritüel
bir şeyler ekliyorlar mı?
LT: Spiritüel -- kesinlikle öyle
olduğunu düşünüyorum.
Çünkü -- özellikle uzun süredir
bildiğiniz insanların,
birlikte zaman harcadığınız insanların --
onların içindeki spiritüel
varlığı görebiliyorum,
duyarlılığı, kırılganlığı.
İlişkide aslında bir tür sevgi,
bir sevgi unsuru var.
Yalnızca ruhunun derinliklerini görüyorum.
PM: Böyle mi düşünüyorsun, Jane?
Çoğu arkadaşlık bu kadar
derine gitmek ister mi?
LT: Ama benim özel güçlerim var.
JF: Her çeşit arkadaş var.
İş arkadaşları ve parti arkadaşları,
bunların hepsi var bende.
(Gülüşmeler)
Ama oksitosin üreten arkadaşlıklar ...
Bunlar spiritüel hissettirir,
çünkü yüreğinizi açar, değil mi?
Biliyorsun, biz derine gidiyoruz. Ve --
Yakın arkadaşlarımla bir sürü
gözyaşı döktüğümü bilirim.
Üzgün olduğum için değil, onların beni
çok etkilemesi ve ilham vermesinden.
LT: Biliyorsunuz ki birimizden
biri yakında gidecek.
(Gülüşmeler)
PM: İkimiz burada oturuyoruz Lily,
kimden bahsediyorsun?
(Gülüşmeler)
Kadınların arkadaşlıklarından
bahsettiklerinde,
erkeklerin her zaman biraz
şaşırdıklarını düşündüm.
Sizin fikrinize göre,
erkek ve kadın arkadaşlıkları
arasındaki fark nedir?
JF: Pek çok fark var
ve bence erkekler için çokça
empatimiz olması lazım --
(Gülüşmeler)
bizim sahip olduğumuz şeye sahip değiller.
Belki de bu yüzden daha erken ölüyorlar.
(Gülüşmeler)
Erkekler için çok fazla
merhamet duyuyorum,
çünkü kadınlar, şaka değil, biz --
kadınların ilişkileri, arkadaşlıklarımız
bütünüyle açık, derine iniyoruz.
Açığa çıkarıcı.
Hassasiyetimizi riske ediyoruz --
bunları erkekler yapmıyorlar.
Sana kaç kez şunu sordum,
"İyi gidiyor muyum?"
"Orada gerçekten berbat ettim mi?"
PM: Harika gidiyorsun.
(Gülüşmeler)
JF: Ama kız arkadaşlarımız hakkında
böyle sorular sorarız,
erkeklerse yapmaz.
Bilirsin, insanlar kadınların
ilişkilerini yüz yüze,
erkeklerin arkadaşlıklarını
ise daha çok yan yana diye tanımlar.
LT: Yani erkekler çoğu zaman
duygularını belli etmek istemez,
derindeki duygularını gömmek isterler.
Yani bu genel, geleneksel düşünce.
Onlar inlerine gidip maç seyretmeyi
veya golf toplarına vurmayı tercih ediyor
veya spor hakkında konuşmayı veya
avlanmayı veya arabaları veya seksi.
Yani sadece biraz --
biraz daha erkekçe davranışlar.
JF: Demek istedin --
LT: Seks hakkında konuşuyorlar.
Eğer inlerine birini sokabilirlerse
seks de yapabilirler demek istedim --
(Gülüşmeler)
JF: Ancak çok ilginç
bulduğum bir şey de --
ve yineliyorum, psikologlar şimdiye
dek bunu pek bilmiyorlardı --
erkekler de kadınlar
kadar ilişkisel doğuyor.
Eğer yeni doğan erkek ve
kız çocuklarına bakarsanız,
erkek bebeklerin aynı kız bebekler
gibi olduğunu görürsünüz,
annelerinin gözlerine bakarlar,
yani o ilişkisel enerji
değişimine ihtiyaç duyarlar.
Anne başka tarafa doğru baktığında,
çocuktaki korku görülür,
oğlanlar dahi ağlar.
İlişkiye ihtiyaçları var.
Ancak soru, neden
büyüdükçe bu olay değişir?
Cevap, ilişkiye ihtiyaç duyan,
birisiyle arasında
duygusallık olan
oğlanların ve delikanlıların
kız gibi olduğunu söyleyen
ataerkil kültürdür.
Gerçek bir erkek yön sormaz
veya ihtiyacını söylemez,
kötü hissedince doktora gitmez.
Yardım istemez.
Gerçekten sevdiğim bir alıntı var,
"Erkekler 'biz' olmanın 'ben' olmayı
kaldıracağından korkar."
Yani benlik bilinci.
Buna karşılık, kadınların
benlik bilinci hep daha geçirgen.
Ama bizdeki "biz" bizim mazeretimiz,
bizi güçlü yapan şey.
Erkeklerden daha iyi olduğumuz için değil,
sadece ispat etmek için
maskülinitemiz yok.
LT: Ve peki --
JF: Bu Gloria Steinem'dan bir alıntı.
Böylece insanlığımızı
ifade edebiliyoruz --
LT: Gloria Steinem'ın kim
olduğunu biliyorum.
JF: Kim olduğunu bildiğini
biliyorum, ama bence o bir --
(Gülüşmeler)
Hayır, ama harika bir alıntı bence.
Erkeklerden daha iyi değiliz, sadece
ispat etmek için maskülinitemiz yok.
Bence bu gerçekten önemli.
LT: Ancak erkekler ataerkillik
içinde rahat olmak için
kültürü iyice telkin ediyorlar.
Biz de farklı bir şeylerin
olmasını sağlamalıyız.
JF: Kadınların arkadaşlıkları
yenilenebilir güç kaynağı gibi.
LT: Bu konuyla ilgili ilginç
olan şey de bu.
Çünkü arkadaşlığımız --
kız arkadaşlıklar kız kardeşliğimize
sadece bir sıçrama
ve kız kardeşlik dünyaya
verecek çok kuvvetli
bir güç olabilir --
olması gerektiği gibi yapmak için --
insanların çaresizce
ihtiyaç duydukları şeyler.
PM: Bu yüzden bunun hakkında konuşuyoruz,
çünkü kız arkadaşlıklar,
dediğin gibi Jane,
yenilenebilir güç kaynağı.
Peki bu gücü nasıl kullanırız?
JF: Kadınlar dünyadaki
en hızlı büyüyen demografi,
özellikle de yaşlı kadınlar.
Eğer gücümüzü kullanırsak,
dünyayı değiştirebiliriz.
Ve tahmin edin? Bunu yapmamız lazım.
(Alkış)
Ve yakında yapmamız lazım.
Yapmamız gereken bir başka şey --
ve kadın olarak yapabiliriz --
öncelikle tüketici
standartlarını belirliyoruz.
Daha az tüketmeliyiz.
Biz, Batı dünyasında daha az tüketmeliyiz
ve bir şeyler aldığımızda, yerel olarak
yapılan şeyleri almalıyız,
yiyecek aldığımızda, yerel olarak
yetişen gıdaları almalıyız.
Bizler bağımsız olanlar olmalıyız.
Kendimizi fosil yakıtlardan
uzak tutmalıyız.
Ve fosil yakıt şirketleri --
Exxon'lar ve Shell Oil'ler
ve o kötü çocuklar --
çünkü öyleler --
bize Taş Devri'ne dönmeden bunu
yapamayacağımızı söyleyecekler.
Yani alternatiflerin
hâlâ tam olarak olmadığını
ve bu doğru değil.
Şu an dünyada çoğunlukla
yenilenebilir enerjiyle
yaşayarak iyi durumda olan ülkeler var.
Bize fosil yakıtlardan vazgeçtiğimizde
Taş Devri'ne döneceğimiz söyleniyor,
aslında eğer yenilenebilir
enerji kullanmaya başlarsak
ve Kuzey Kutbu'nu delmezsek
ve delmezsek --
LT: Aman Tanrım!
JF: Ve Alberta katranlı
kumlarını delmezsek --
Doğru.
Bizler --
daha fazla demokrasi, daha fazla iş
ve daha fazla refah olacak
ve yolu gösterenler kadınlar olacak.
LT: Belki dünyanın dört bir
yanındaki kız kardeşlerimizle
üçüncü dalga feminist hareketi
başlatma ivmesine sahibiz,
görmediğimiz kadınlarla,
hiç karşılaşmayacağımız kadınlarla,
ama bu şekilde birleşiyoruz,
çünkü --
Aristo şöyle demiş --
çoğu insan --
insanlar erkek arkadaşlığı olmadan ölecek.
Buradaki geçerli kelime "erkek".
Çünkü arkadaşlıkların eşitler arasında
olması gerektiğini düşündüler
ve kadınlar eşit olarak düşünülmezdi --
JF: Yunanlar ruhumuz dahi
olmadığını düşündüler.
LT: Hayır, gerçekten. Bu size Aristo'nun
ne kadar sınırlı olduğunu gösteriyor.
(Gülüşmeler)
Bekle, hayır, işte en iyi bölümü.
Bilirsiniz, erkeklerin şimdi
kadınlara ihtiyacı var.
Gezegenin kadınlara ihtiyacı var.
ABD Anayasası'nın kadınlara ihtiyacı var.
Anayasada bile değiliz.
JF: Eşit Haklar Tasarısı'ndan
bahsediyorsun.
LT: Doğru.
Justice Ginsberg şöyle bir şey söyledi --
İkinci Dünya Savaşı'nın sonundan
beri yazılan her anayasa
kadın vatandaşları eşit öneme
getiren hükümler içeriyor,
ama bizimki öyle değil.
Yani başlamak için güzel bir yer.
Çok, çok zayıf.
JF: Doğru.
(Alkış)
Ve cinsiyet eşitliği bir dalga gibi,
bütün tekneleri kaldıracak,
sadece kadınları değil.
PM: Bunu nasıl yapılacağı ile ilgili yeni
rol modellerine ihtiyaç var.
Nasıl arkadaş olunacağı,
tüketiciler olarak,
dünya vatandaşları olarak
gücümüzü farklı şekillerde
nasıl düşüneceğimiz
ve Jane ile Lily'yi
kadınların nasıl arkadaş
olabileceğine dair rol modelleri
yapan şey bu --
çok uzun bir süre
ve bazen hemfikir olmasalar da.
Teşekkürler.
İkinize de teşekkürler.
(Alkış)
JF: Teşekkürler.
LT: Teşekkür ederim.
JF: Teşekkür ederim.
(Alkış)