JOANNE FARYON: Merhaba, ben Joanna Faryon.
Bu akşamki özel programımıza hoş geldiniz.
*Bağışıklığın İşe Yaramadığı Durum: Boğmaca Salgını*
Bugün, Kaliforniya'da görülen, son 60 senenin en kötü
boğmaca salgınını inceleyeceğiz.
Otuz sene önce neredeyse kökü kazınan bu hastalığın, neden
bu eyalette ve ülkenin diğer yerlerinde patlak verdiğini
sorgulayacağız.
Edindiğimiz bilgiler sizi şaşırtabilir.
Bu hastalığa karşı uygulanan aşının ne kadar işe yaradığına
dair ciddi sorularla karşılaştık.
Bunlar öyle sorular, devlet sağlık görevlilerinin sormakta
geç kaldıkları sorular.
KPBS, San Diego Eyalet Üniversitesi'nin
araştırmacı gazetecilik bölümü olan
Watchdog Enstitüsü ile ve Radyo Netherlands Worldwide
ile işbirliği yaparak, bu hikayenin yayımlanmasını sağladı.
Bizi, Kaliforniya'dan, ülke dışına,
Amsterdam'a taşıyan bu hikayenin.
Şimdi San Diego hastanesininde bir
doğumhaneye geçerek, üçüncü oğluna doğum yapmış
olan bir anneyi ziyaret edeceğiz.
[ bebek ağlar ]
Matthew Jacob Bryce, 11 Ekim 2010 tarihinde,
Cindy ve Marlon Bryce'in üçüncü olarak, sağlıklı bir şekilde doğmuştu.
Matthew daha iki haftalıkken,
soğuk algınlığı belirtileri göstermeye başladı.
Bryce ailesi, bir şeylerin normal olmadığını hissetmişlerdi.
MARLIN BRYCE: Bu soğuk algınlığı,
onun nefes alışını engelliyor gibiydi.
FARYON: Aile, haberlerden, Kaliforniya'da bir boğmaca
salgını olduğunu duymuştu.
SPİKER: Eyalet sağlık memurları, bu sene 6.400'ten fazla
boğmaca vakasının meydana geldiğini söylemektedirler.
FARYON: Ailenin çocuk doktoru da, aileye salgından bahsetmişti.
BRYCE: Gürültülü bir öksürük yoktu,
daha doğrusu hep bir öksürükten ya da nöbet halindeki bir öksürükten bahsederler,
bizim oğlumuzda öksürük falan yoktu, sadece
nezle olmuştu.
FARYON: Matthew'ın doktoru, onun hastalığının boğmaca,
yani Pertusis olabileceğinden şüphelenmişti.
Doktor, onun burnundan bir örnek alarak, laboratuvara gönderdi.
Ayrıca Matthew'u antibiyotik tedaviye başlattı.
Bundan altı gün sonra, Matthew henüz 23 günlükken,
Kaliforniya Sağlık Departmanı
Cindy Bryce'ı arayarak, oğullarına konan
teşhisin, boğmaca olduğunu söyledi.
M. BRYCE: Ben bu haberi duyduğumda, aklıma
en kötü ihtimali getirmiştim, çünkü haberlerde
hep boğmaca sonunda hayatını kaybeden bebeklerden bahsediyorlardı.
FARYON: Bu sene, Ocak ayından Ekim ayına kadar,
Kaliforniya eyaletinde 10 tane yeni doğmuş bebek hayatını kaybetmişti,
bunlardan ikisi San Diego bölgesindeydi.
7.000'i aşkın çocuk ve yetişkin bu hastalıktan ötürü hastalanmıştı.
Bu rakam, eyalette son 60 yılı aşkın olarak görülen
en yüksek rakamdı.
Matthew ve diğer bir çok kişi, aşılanmayla engellendiği
düşünülen bu hastalığı nasıl kapmışlardı?
Bu akşam, bahsedilen bu aşının
ne kadar etkili olduğuna dair soruları yanıtlamaya çalışacağız.
KPBS ve Watchdog Enstitüsü'nün yürüttüğü dört aylık bir çalışma sonunda,
boğmaca teşhisi konan bir çok insanın,
bu hastalığa karşı önceden aşılanmış olduğu bulundu.
Ayrıca boğmaca hastalığı teşhisi konmuş kişilere ait
tutulan devlet kayıtlarının düzenli olmadığını
ve tutarsız olduğunu göstereceğiz ve
" Bu salgını kim takip ediyor?" sorusuna yanıt arayacağız.
Sonra, aşılanma politikalarını yönlendiren uzmanların
aşı şirketlerine karşı mali olarak nasıl da bağlı
olduklarını göstereceğiz.
Son olarak, Bryce ailesini, oğullarının teşhisinden nasıl
etkilendiklerini ve iyileşme süresince karşılaştıkları zorlukları yansıtacağız.
Boğmaca, vahşi öksürük, yüz gün süren öksürük,
bunlar, Pertusis'in diğer isimleridir.
DR. JAMES CHERRY: Bu öksürüğe neyin sebep olduğunu
tam olarak bilemiyoruz.
Ancak bunun gibi başka öksürük yok.
FARYON: Pertusis, Bordatella Pertussis isimli
bir bakterinin sebep olduğu bir solunum yolu hastalığıdır.
Hastalık başta nezleye benzer belirtiler gösterir.
Sonrasındaysa, vahşi ve nöbet şeklinde bir öksürük yaratarak,
çocuklarda nefes almayı zorlaştırı
ve hırıltılı bir ses çıkarmalarına sebep olur.
Yetişkinlerde görülen boğmaca öksürüğü yalnızca çok rahatsız edici bir hastalık olarak seyreder.
Bilim insanları, boğmacaya yakalanan yetişkinlerin
yüzde 80'inin, teşhis konmadan hastalığı atlattıklarını,
bu kişilerin yalnızca kötü bir nezle geçirdiklerini düşündüklerini, söylemektedirler.
Ancak, özellikle erken teşhis edilmezse,
bebeklerdeki boğmaca öksürüğü, ölümcül olabilir.
DR. JAMES CHERRY: Bu enfeksiyonda,
sonunda bakteriyi temizleyebildiğinizde, kendinizi iyi hissetmeye başlarsınız.
Ancak bu uzun sürebilir ve hastalanan
çocukların büyük bir çoğunluğunda hastalığın seyri
bir ila iki ay olabilir.
DR. FRITS MOOI: Pertusis enfeksiyonun takiben
genellikle diğer enfeksiyonlar oluşabilir ve bunların arasında
en sık rastlananlarından komplikasyon da, zatürreedir.
FARYON: Küçük bebekler salgılamaları öksürüp dışarıya
atamadıklarından, akciğerlerinde biriktirirler, bu da zatürreeye
sebep olur ve nefes alımı zorlaştırır.
Bu yaş grubu için,erken antibiyotik tedavisi çok kritiktir.
Boğmaca, 1970'lerin sonunda toplu aşılanma ile
neredeyse yok edilmişti, ancak
bir şekilde tekrar Kaliforniya'ya ve dünyanın birçok
aşılanmış kısmına, geri dönüş yaptı.
Bu salgının, neden böylesine güçlü şekilde geri döndüğü hakkında,
dünyanın boğmaca konusunda lider olan iki uzmanı farklı fikirlere sahip.
Bunlardan biri UCLA'den Dr. James Cherry.
CHERRY: Bunun ilk sebebi, daha çok insanın hastalığın farkında olması.
FARYON: Bir diğeri de, Hollanda, Bulaşıcı Hastalıkları Kontrol
Merkezi'nden, Dr. Frtis Mooi.
MOOI: Biz, bu bakteride yeni bir mutasyona rastladık.
FARYON: Dr. Mooi ve Dr. Cherry'nin her ikisi de, boğmaca
öksürüğü üzerine yürüttükleri araştırmalarında, 30 sene önce başlamışlar.
Cherry, araştırmasını ABD'de yürütürken, Mooi de Hollanda da yürütmüş.
Bu iki bilim adamı, birbirlerinin çalışmalarından haberdarlar.
CHERRY: Mooi, moleküler mikrobiyolojik bilim alanında
en iyi araştırmacılardan biridir.
Bu konuda hiç bir kuşku yoktur.
Ancak yayınladıkları bazı klinik çalışmalardaki verilerin
çok iyi olmadığını düşünüyorum.
MOOI: Ben kendisiyle çok fazla iletişim kurmuyorum ama kendisi,
benim hakkımda, basında, salgın hastalıklar konusunda çok kötü olduğumu, yazmıştı.
Bunun bana pek iyilik yaptığını söyleyemem.
FARYON: Bu iki uzmanın neden fikir ayrılığına düştüklerini anlamak için,
önce pertusis aşısının tarihi hakkında biraz bilgi sahibi
olmak lazım.
SPİKER: Hastalığın en kötü vakaları, okul yaşına gelmemiş
çocuklarda görüldüğünden, okulda yapılan aşılanma çok geç olabilir.
FARYON: Boğmaca hastalığına sebep olan bakteri, 1906
senesinde, Belçika'da izole edilmişti.
O zaman, bu hastalık, bebek ölümlerine
en çok sebep olan hastalıklardan biriydi.
SPİKER: 1921 senesinde, boğmaca Michigan'da
316 çocuk ölümüne sebep oldu.
Geçen sene, bu sayı 63'e indirildi.
FARYON: Belçika'daki buluştan sonra, ilk aşılama denemeleri yapıldı.
Ancak, boğmaca öksürüğünü engellemeyi başaran ilk etkin
aşı, 1940'ların sonunda geliştirildi.
SPİKER: Hastalığın kendisinin aksine, aşı
insan hayatını tehlikeye sokmamaktadır.
FARYON: 1946 senesinde, ABD'de toplu aşı kampanyaları başlatıldı
ve karşılaşılan vaka sayısında büyük azalma oldu.
Aşı öncesinde, hastalığın görülme oranı
100.000 çocukta, 157 iken,
1970'lerdeki aşı kampanyaları sayesinde, 100.000 çocukta
1'den bile az oranda, vaka meydana geldi.
Ancak bu aşı, sorunsuz değildi.
Aşının ilk versiyonları, bebeklerde uzun süreli ağlama krizleri
ve nöbetler gibi yan etkiler ortaya çıkarabiliyordu.
1996 senesinde, FDA yeni bir boğmaca aşısı onayladı.
Bu aşıya, *hücresiz versiyon*, dendi.
Bu versiyonda, aşının hastalığa sebep olan organizmanın,
yalnıza saflaştırılmış bileşenlerini kullanılıyordu.
Bu aşı daha güvenliydi ve daha az
yan etkiye sebep oluyordu.
Bugün, ABD'de yalnızca hücresiz pertusis aşısı kullanılmaktadır.
Ancak, ABD aşısını değiştirirken, bir yandan da
başka bir gelişme meydana geliyordu:
Ülkenin dört bir yanındaki sağlık görevlileri,
boğmaca vakalarının arttığını bildiriyorlardı.
Ve Amsterdam'ın merkezine 30 dakika mesafede olan bir
devlet laboratuvarında, bir grup bilim insanı,
boğmaca öksürüğüne sebep olan bakterinin,
şekil değiştirdiğini keşfetmektelerdi.
MOOI: Bakteride görülen bu mutasyon, bakterinin
daha fazla pertusis zehri üretmesine sebep oluyordu.
FARYON: Kaliforniya'da ve dünyanın bir çok
diğer bölgesinde görülen salgına bu mutasyon
sebep olup olmadığı, bugün dünyadaki boğmaca konusundaki
tartışmanın merkezinde yer alıyor.
Dr. Mooi, mutasyonu suçluyor, ancak Dr. Cherry aynı fikirde değil.
CHERRY: Bakteride bahsedilen değişiklikler meydana gelse bile,
bunun, aşının başarısızlığındaki artışa sebep olduğuna dair herhangi bir kanıt yok.
FARYON: Burada, San Diego Bölgesi'nde, çocukların
% 85'i aşılı durumda.
Anaokuluna giren çocukların yalnızca
% 3'ü, ailelerinin kişisel inançları sebebiyle
aşılanmamayı tercih etmiş durumda.
Ancak bu yüksek aşı oranına rağmen,
San Diego, Kaliforniya'da karşılaşılan boğmaca
vakalarının en sık görüldüğü ikinci bölge.
Dr. Dearn Sidelinger, San Diego'nun yardımcı
kamu sağlığı görevlisi.
DR. DEAN SIDELINGER: Bu hastalık,
kişiler arasında kolaylıkla bulaşabilen
türden bir hastalık.
Yani mesela siz veya ben bu hastaysam,
bu röportaj sırasında birbirimize pertusis
bakterisini bulaştırabiliriz.
Sidelinger, geçmiş yıllarda
boğmaca vakalarının yazın zirveye ulaştığını ve
sonbaharda tekrar azaldığını, ancak bu sene bu trendin meydana gelmediğini söylemektedir.
SIDELINGER: Zaman geçtikçe, vakalarda artış görüyoruz.
Biz, kamunun bu konuda bilinçlenmesinin bu artışta bir rolü olduğunu biliyoruz.
Biz Pertusis hakkında konuştukça, insanlar doktorlarına hastalık
hakkında daha çok soru soruyorlar, aynı şekilde doktorlar da
özellikle bu vaka var mı diye, bakıyorlar. O zaman artış yaşanıyor.
FARYON: Kasım 2010'un sonunda, San Diego Bölgesi'nde
yaklaşık 1000 çocuk ve yetişkinin, boğmaca rahatsızlığından
muzdarip olduğu bulundu.
Bu kişilerin yarıdan fazlası aşılanmıştı.
Bizim araştırmalarımız,
benzer bir trende Kaliforniya'nın her yerinde rastlandığını göstermekte.
KPBS ve Watchdog Enstitüsü, en yüksek
enfesksiyon oranlarının rastlandığı 9 Kaliforniya
bölgesinden veri toplamıştır.
Araştırmamıza göre, aşı geçmişi bilinen kişiler arasında,
boğmaca teşhisi konulan nüfusun % 44 ila 83'ü,
önceden boğmaca aşısı olmuştur.
Biz ayrıca Kaliforniya Kamu Sağlığı
Departmanı'nın kayıtlarını da inceledik.
Aşı geçmişinin kayıt altına alındığı kişiler arasında,
enfeksiyona sahip olan insanların % 80'i, önceden aşılanmış.
DR. MARK HORTON: Salgın hastalıklar uzmannlarına göre
ve bu aşı konusunda uzman olan kişilere göre, bu durum tamamen olağan.
FARYON: Dr. Mark Horton, Kaliforniya Kamu Sağlığı
Departmanı Müdürü.
HORTON: Eğer nüfusun bir kısmı
aşılanmışsa ve bu aşılanan kısım, aşının
yüzde yüz etkili olmaması yüzünden ya da herkesin
üzerinde aynı etkiyi göstermemesi sebebiyle,
hala hasta olmaya müsaitse, bunu hesabını yaparsanız,
çok etkili olan bir aşıda bile,
nüfusun çoğunluğunu
aşılamış olsanız bile,
hastalığa yakanmaya müsait olan insanlar
hem hiç aşılanmamış kişileri,
hem de, belki de aşılanmış olan
kişilerin yüzde ellisinden fazlasını
bile içeriyor
olabilir.
FARYON: Yani, eğer hesaplarsanız,
eğer bir aşı % 100
etkili değilse, aşılanmış insanlar
arasından bir kısmının, hastalandığını görürsünüz.
HORTON: O halde, hastalık vakalarının bizi şaşırtmıyor olması gerekiyor ve bu vakalardan dolayı,
aşının etkinliğinden şüphe etmememiz gerekiyor.
SPİKER KEVIN CROWE: Yani bu durumda, aşının etkin olup
olmadığının bir göstergesi değil, öyle mi?
HORTON: Evet, evet.
FARYON: Ancak bundan 20 sene önce, bu durumun tersi geçerliydi.
Hastalık Kontrolü Merkezleri'nin hazırladığı bir rapora göre,
1990 ila 1996 tarihler arasında, boğmaca hastalığı
geçiren, 3 ay ile 4 yaş arasındaki çocukların yarıdan fazlası,
aşı olmamıştı.
Boğmaca vakaları da son 20 yılda
artış göstermekteydi.
100.000'de 1 olan oran, Kaliforniya eyaletinde,
100.000'de 18'e çıkmıştı.
Ve San Luis Obispo gibi bazı Kaliforniya bölgelerinde,
vakaların görülme oranı, neredeyse aşının keşfedilmesinden önceki oranlarla aynıydı.
Bryce ailesiyle yaptığımız röportajdan iki gün sonra,
Matthew'ün ateşi yükseldi.
Onu, San Diego'daki Rady Çocuk Hastanesi'ne
kaldırdılar.
Matthew yaşı çok küçük olduğu için, boğmaca
aşısı olmamıştı.
Bebeklerin aşı olmadan önce, en az iki aylık olmaları gerekmekte.
Ancak Bryce ailesindeki herkes boğmaca aşısı olmuştu,
hatta ebeveynleri bile ek aşı olmuşlardı.
Yeni doğan bir bebeğin çevresindeki
herkesin bağışıklık sahibi edilmesine, *aileyi koruyucu aşılama stratejisi* deniyor.
CINDY BRYCE: Ben doktoru aradığımda, bana ailede şu anda kimin boğmaca geçirdiğini sordular,
ben de yanıt veremedim, çünkü herkes aşılıydı, bu yüzden
başka kimin boğmaca geçirdiğini bilmiyordum.
FARYON: Myron ve oğullarından birinde de boğmaca bakterisi
olup olmadığına baktılar, ikisinde de sonuç negatifti.
M. BRYCE: Benim bilmek istediğim şey,
aşının işe yarayıp yaramadığı.
Çünkü bana bu aşının işe yaradığı söylenmişti
ve ben, bana söylenen her şeyi uygularsam, çocuklarımı
koruyor olacağımı, düşünmüştüm.
FARYON: Peki bu aşı ne kadar etkili?
Bu sorunun cevabı, soruyu kime sorduğunuza göre değişebilir.
Amerika'daki en yaygın boğmaca aşılarının içinde bulunan
ilaç bilgilerine göre,
aşı % 85 etkili.
MOOI: Bu yeni nesil bakteri,
Hollanda'yı ve diğer ülkeleri tamamen etkisi altına almış durumda
ve diğer tüm nesilleri alt etmiş durumda.
Benzeri olmayan bir tür.
FARYON: Dr. Mooi, aşıların ne kadar etkili
olduklarını belirlemenin hiç bir yolu olmadığını, çünkü
bu aşıların yeni nesil boğmaca bakterisi
üzerinde test edilmediklerini, söylüyor.
MOOI: Biz buna p3 soyu diyoruz.
FARYON: Kendisi bu yeni nesil bakterinin daha öldürücü olduğuna
ve insanları daha ağır hasta ettiğine inanıyor.
Bu yeni nesil bakteri, yeni hücresiz aşılar geliştirilirken
ortaya çıkmış durumda.
MOOI: Ben size aşı üreten şirketlerin
benim demeçlerimden ötürü neden mutlu olmadıklarını söyleyebilirim.
Çünkü eğer benim söylediğim şey doğruysa, bu onların 1980'lerde
yanlış tür bakteriyi seçtikleri anlamına geliyor.
FARYON: Hollanda 1996 senesinde, beklenmedik
bir boğmaca salgınıyla karşı karşıya geldiğinde, Mooi'nin laboratuvarı
bu yeni nesil bakteriyi inceliyordu.
MOOI: Bizim p3 cinsi dediğimiz bu yeni nesil bakteriler ile
pertusis vakalarının artışı arasında,
direk bir ilişki vardı.
CHERRY: Bugün Amerika'da en sık kullanılan
iki aşı türünün,
başarısız olduğuna dair herhangi
bir kanıt yok.
FARYON: O halde, son 60 yıldır
ortaya çıkan en büyük salgınla karşı karşıya
olmamız konusunda ne diyeceksiniz?
CHERRY: Bunun sebeplerinden biri, insanların bu konuda farkındalıklarının artmasıdır.
Özellikle de kamu sağlığı kuruluşlarında çalışan insanlar
bu hastalığın farkında olduklarından, vaka sayısı artmış bulunuyor.
FARYON: Cherry ayrıca, bu artışın bir diğer sebebi de,
*azalan bağışıklık* denen bir durumdan kaynaklandığını söylüyor.
Boğmacaya karşı gösterdiğiniz bağışıklık,
aşılanma sayesinde de bağışıklık kazansanız, doğal yoldan, hastalığı geçirerek başıklık kazansanız da,
hayat boyunca sizi korumuyor.
Neredeyse tüm uzmanlar, azalan bağışıklığın, dünya çapında
gözlemlenen boğmaca salgınlarına katkıda bulunduğu konusunda, hemfikir.
Onların hemfikir olamadıkları nokta, bağışıklığın ne zaman sonlandığı.
Dr. Mooi, bu yeni nesil Pertusis bakterisinin, bağışıklığımızı
geçmiştekilere kıyasla, daha çabuk alt ettiğini söylüyor.
Ve kendisi bu bulgularını,
aralarında CDC'nin Infectious Diseases isimli dergisinin de bulunduğu, meslektaş incelemesinden geçmiş
çalışma dergilerinde yayınlamış bulunmakta.
MOOI: Bağışıklık istenen seviyenin altındaysa,
bakteri bağışıklık sistemimiz eşleşmeyi göremeyecek ve bakteriyi tanımayacaktır,
ikincisi de, bağışıklık sistemimiz
bakteriye karşı savaşmaya başlasa da,
yeni toksin, bu savaşı geciktirmeyi başarabilecektir.
İşte bu iki faktörün birlikte çalışarak,
aşının koruma sağladığı zaman dilimini
kısalttığını söyleyebiliriz.
FARYON: Hollanda, 1996 senesinde yaşadığı
salgından bir başka şey daha öğrenmişti.
O zamanlar, ülke, insanları hasta eden
bakteriye ait çok az örneğe sahipti.
O zaman, Mooi'nin laboratuvarı doktorlardan, kendilerine
Pertusis görülen vakalara ait bakteri örneği göndermelerini istedi.
Laboratuvarda şimdi 3.000 örnek var.
Kaliforniya, eyalette görülen 7.000'i aşkın boğmaca
vakasında, 29 örnek toplamış durumda.
KPBS/Watchdog tarafından dört ay boyunca yürütülen
inceleme esnasında, biz ayrıca eyaletin ve
Hastalık Kontrol ve Önlem Merkezleri'nin (CDC) bölgedeki
verileri yeterince çabuk kayıt altına alamadığını ve kayıt altına aldıklarının da, tutarsız olduğunu öğrendik.
San Diego gibi bazı bölgeler, boğmaca hastalığı geçiren
popülasyonlarının aşı durumlarını bilseler de,
eyalet verileri, bu bilgileri, bilinmeyen bilgi olarak kaydetmiş durumda.
Eyalette, Pertusis vakalarını bildirmeye ait protokol var olsa bile,
KPBS/Watchdog tarafından yapılan anket, bazı bölgelerin bu protokole uymadığını
ya da bu bilgiyi eyalet yönetimine çok geç bildirdiğini bulmuştur.
HORTON: Bizim ne kadar çok vakadan haberimiz olursa, o kadar iyi olduğuna dair bir görüş var,
ancak açık konuşmam gerekirse, bizim önemli kararlar
vermemiz için, her bir
pertusis vakasından haberdar
olmaya ihtiyacımız yok.
FARYON Atlanta'daki Hastalık Kontrol ve Önlem Merkezi,
röportaj talebimizi geri çevirdi.
Yazdıkları e-posta cevabında, pertusis vakalarında
görülen artışın "arkasındaki faktörlerin birbirinden ayırmanın güç" olduğunu
ancak bu faktörler arasında " kişiler arasındaki bulaşmada görülen artış",
" hastalığın daha iyi teşhis edilmesi" ve
" laboratuvar doğrulamalarının artışı" olduğunu söylediler.
Biz ayrıca onlara, daha öldürücü yeni nesil bir bakterinin
salgına katkıda bulunuyor olup, olamayacağını sorduk.
Onlar da yanıtlarında, ptxP3 hakkındaki mevcut
verilerin, bakterinin daha öldürücü olduğunu göstermediğini ve
vakalardaki artışın, yalnızca ptxP3'ün ortaya çıkmasına
dayandırılamayacağını, söylediler.
Ayrıca, 1980'den beri
pertusis vakalarında görülen artış için bu ve diğer muhtemel
açıklamaları incelediklerini, belirttiler.
Hastalık Kontrol ve Önlem Merkezi, bize kendi araştırmacıları tarafından yürütülen şu çalışmayı gönderdiler.
Çalışma, 6 ay ile 5 yaş aralığındaki
çocukları kapsıyordu.
Ve pertusis aşıları, % 90'ın üzerinde
etkin bulunmuştu.
Çalışmadan kullanılan veriler, 1998 ila 2001 yılları arasında toplanmıştı.
Veriler arasında, pertusisin cinsine ait bir bilgi yoktu.
[şarkı söyleyerek]: Siz DTP nedir, bilir misiniz?
Özel bir aşıdır, ama yalnızca çocuklar için değildir.
FARYON: ABD'de boğmaca aşısını üreten en büyük
iki şirketten biri olan Sanofi Pasteur,
bu yılın ilk aylarında, bu şarkı yarışmasını düzenledi.
[Şarkı söylererek]: Bugün doktorunuzu aramanızı gerektiren sebep,
pertusisdir.
FARYON: Bu yarışma, boğmaca ve aşılama
konusunda düzenlenmiş bir halkla ilişkiler provasıydı.
Ancak, şirketin halkla ilişkilerini iyi tutmasıyla, kamu
sağlığı politikalarını etkilemesi arasındaki çizgi nerededir?
[Şarkı söyleyerek]: Aşılanın ve pertusisin poposuna tekmeyi basın.
FARYON: Özellikle de, kamu sağlığı politikası, aşı
satışlarını arttırıyorsa...
2007 senesinden bu yana, Kaliforniya Sağlık
Departmanı, sağlık sigortası olmayan çocuklar için,
200 milyon Doların üzerinde
para harcadı.
Ve bu miktar artacağa da benziyor.
Eylül ayında, Kaliforniya eyaleti yasama meclisi
tüm öğrencilerin, orta okula başlamadan önce
altıncı kez pertuisis aşısı olmalarını öngören bir
yasayı uygulamaya koydu.
Bu durum, hem şirketler için,
hem de kamu sağlığı için yarar sağlayan bir durum olabilir.
Ancak ilaç sektörü, kamu sağlığı
politikasının belirlenmesinde ne kadar söz sahibi?
Sanofi Pasteur ayrıca, Küresel Boğmaca Girişimi'ni
başlattı ve bunun için gerekli fonu sağladı.
GPI olarak bilinen bu girişim 10 sene önce başlatılarak
dünyanın dört bir yanından tıbbi uzmanları bir araya getirdi
ve girişimle, boğmacanın neden nüksettiği ve hastalığın nasıl kontrol
edilebileceğini araştırıldı.
Bu girişimin üyelerinin yarısından fazlası
ya ilaç şirketinin personeli, ya da
şirket tarafından araştırma veya danışma ücretleri alan kişiler.
Kaliforniya da da dahil olmak üzere, ülkenin her yerindeki kamu sağlığı görevlileri,
ve Hastalık Kontrol ve Önlem Merkezi görevlileri, aşı politikaları üretirken,
Küresel Boğmaca Girişimi'mini temel alıyor.
Dr. James Cherry de bu girişimin üyelerinden.
Kendisi ayrıca, aşı üreticilerinden, yaptığı konuşmalar ve araştırmalar için
ücret alıyor.
Bir yandan da, aşı politikaları ve aşıların etkinlikleri
belirlenirken, hükümet komitelerinde yer alıyor.
FARYON: Kötümser birisi, Küresel Boğmaca Girişimi'ne
bakıp, orada çalışan boğmaca
uzmanlarının, ilaç şirketi tarafından finanse
edildiğini gördüğünde,
bu uzmanların yeni bir aşı üretmektense,
eskisini kullanmaya daha çok yatkın
olabileceklerini söyleyebilir.
Siz bu konuda ne dersiniz?
CHERRY: Bence bu doğru değil.
Biz yeni aşılardan bahsediyoruz.
Bence, yeni bir aşı üretmenin zorluğu
bu tür bir aşıyı yaratırken ortaya çıkacak masraflardan ve
FDA'in şartlarını yerine getirirken ortaya çıkacak test masraflarından kaynaklanmakta ve
bence, eğer bu iki faktör ortadan kalksaydı,
ana aşı üreticileri, yeni bir aşı üretirlerdi.
MOOI: İşte bunlar üç farklı pertusis cinsi.
FARYON: Dr. Mooi, Boğmaca Girişimi'ne karşı eleştirel yaklaşanlardan.
MOOI: Benim bu konuda yaşadığım en büyük hayal kırıklığı,
onların tamamen ve bilerek, patojen adaptasyonunu görmezden gelmeleridir.
Sanırım bir kaç yıl önce, Darwin'in ölümünün
100.ü senesiydi, daha üzerinden çok zaman geçmedi.
Ve bu tür bir grubun,
evrimi ve patojen adaptasyonunu tamamen
görmezden gelmeleri çok garip.
Ben bunun, bilim ve kamu sağlığı adına kötü bir şey olduğunu düşünüyorum.
FARYON: Sanofi Pasteur, bu demeci KPBS'ye ve
Watchdog Enstitüsü'ne göndermiştir.
Bu demeçte, Küresel Boğmaca Girişimi'ne sağladıkları fonun, dünyanın
boğmaca konusundaki yetkili kişileri bir araya getirdiği ve bu sayede toplumun bütününe yarar sağladıkları, yazmaktadır.
Şirket ayrıca şöyle demektedir: " Şu anda,
mevcut pertusis aşılarının, etkin olmadıklarına ait bir kanıt
bulunmamaktadır."
Dr. Dean Sidelinger, kendi bölgesinde, aşı olmasına
rağmen hastalığa yine de yakalanan kişiler olduğunu ilk öğrenen sağlık görevlilerinden biri.
Kendisi, bunun onu şaşırttığını ama yine de,
mevcut aşının, yarar sağladığı topluluğu korumak için
elindeki en iyi silah olduğunu, söylüyor.
SIDELINGER: Pertussis vakalarının sayısını belirgin şekilde
azaltıyor. Aşıyı kullanmadığımız zamana kıyaslarsak, şu anda
gördüğümüz vaka sayısı, o zaman kıyasla çok daha
düşük.
Yani insanların, bu aşıyı atlamalarını ya da "Ben bu aşıyı
vurdurmak istemiyorum çünkü aşı olmasına rağmen yine de
hastalanan bir çok kişi gördüm" demelerini istemeyiz.
FARYON: Sidelinger, eğer hiç aşı olmasaydı, karşılaşılan
vakaların çok daha fazla olacağını söylüyor.
Dr. Mooi de onunla aynı fikirde.
Kendisi, kamu sağlığı memurlarının, yeni doğan bebeklerin
çevresindeki herkesin aşılanmasına teşvik etmeleri gerektiğini düşünüyor.
Ancak, uzun vadede bizim daha iyi aşılara ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyor.
Matthew bebek dört gün hastahanede kaldıktan sonra,
sonunda taburcu edildi.
Bugün, ikinci ay kontrolünden geçecek.
DOKTOR: Ben, onun iki ayrı hastalığı ard arda yaşamış olmasının
büyük şanssızlık olduğunu düşünüyorum, ancak bu sayede bağışıklığı güçlenecek.
FARYON: Burnu tıkalı olsa da, Matthew bugün sağlıklı durumda.
DOKTOR: Bildiğiniz gibi, aşı
istediğimiz kadar etkili değil.
Ve işte bu yüzden etrafta boğmaca vakaları çoğaldı.
Ama Matthew'un durumuna bakarsanız, o hastalığı zaten
geçirdiği için, kendi bağışıklığı bu bakteriyi tanıyor
ve bu onun daha ağır bir boğmaca geçirmesini engelleyecek.
Ama bu bağışıklığın ne kadar süreceği henüz bilinmiyor.
MARLON: Benim ebeveynlere söyleyeceğim, şey
çocuklarınızı dikkatle izleyin.
Onlardan gözünüzü
ayırmayın.
Çünkü biz başta aşırı korumacı olduğumuzu sanmıştık.
Ama bu konuda çok ciddiye aldığımız için mutluyum.
FARYON: KPBS ve Watchdog Enstitüsü araştırmalarını
başlattığından beri, eyaletteki sağlık görevlileri, aralarında Dr. James Cherry'nin de bulunduğu,
Hastalık Kontrol ve Önlem Merkezi'ndeki bilim insanları,
yeni nesil bir pertusis bakterisinin
mevcut boğmaca salgınına neden olup olmadığı
konusunu araştırmaya başladılar.
Bu hikaye hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve araştırma sırasında
toplanan diğer verileri görmek için, kpbs.org/whoopingcough ve
watchdoginstitute.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz.
Ben KPBS, Watchdog Enstitüsü
ve Radyo Netherlands Worldwide adına, Joanne Faryon.
Bizi izlediğiniz için teşekkürler.