Merhaba. Bir Yeni Yıl mesajı ile, ben Yanis Varoufakis, DiEM25'deki herkes adına, bir Pan Avrupa Hareketi olan Avrupa'da Demokrasi Hareketi adına, hepinize sesleniyorum. Bu yıl kutlamalar, bütün bir kuşağın soykırımı ile kirletilen bir döneme denk geldi. Evet. Yılın bu günlerinde, yıl boyunca olduğu gibi, sevdiklerimizle ilgilenmeli, başarıların kutlamalı, ilgilenmemiz gereken yakınlarımızı gözetmeliyiz. Oysa, Avrupa Birliğinin suç ortaklığı ile Kutsal Topraklarda binlerce çocuk katledilirken serbestçe kutlayamayız. Von der Leyen'den Olaf Scholz'a ve Manuel Macron'a, hatta Avrupa Sol Partisine, liderlerimiz suça katılırken ve onlara izin verdiğimiz ölçüde biz de suça ortak oluyoruz. Her Filistinli Gaza esir kampından çıkmalıdır Fakat 7 Ekim'de Hamas, hiç savunulamayacak vahşi bir şiddetle çıktı. O zamandan beri tüm Avrupa'da siyaset sınıfı hem Filistin'den, hem de İsrail'den ahlakça üstün gibi davrandı. Gerçekte ise yüzyıllar boyunca antisemitizm den holokosttan Avrupa sorumluydu Ve 1920'den beri, Nakba'dan, Filistinlilerin etnik temizliğe uğramasından, günümüzde açıkca görünen soykırımdan sorumluydular. Gaza'daki kıyıma karışmamak Batı Şeria'da, Yemen'de, Ukrayna'da Suriye'de Keşmir'de sessiz kalarak Avrupa, İspanyol Engizisyonu için İncil ne ise, insan haklarıın bize de olduğunu kanıtlıyor: Bir örtü, bir etik cila. Emperyalist toplumun Avrupalı yerleşimcilerimizin mutlak canavarlığını örten bir örtü. Biz Avrupalılar korkuç bir gerçeği gözden kaçırdık. Avrupa ve Amerikanın, insan haklarını hiçbir zaman ezilenlere tanımak istemediği gerçeğini. Orta Doğu'da, Afrika'da, Asya'da ihtiyacı olanlara, aynı zamanda bunalımlı çalışan sınıf alanlarımızda Batı'da Avrupa'da, Britanya'da, ABD'de. İnsan hakları üzerine tüm terane bir gözboyasıdır. Gerçekten insan haklaına ihtiyacı olanları bombalamak, vurmak, çiğnemek için yalnızca bir bahanedir, Ve onlara bunu yaparken ahlaki olarak üstün gibi görünmektir. Bugün Gazze, Keşmir, Yemen Suriye, Karabağ'da olanlar Avrupalı olarak, Avrupa'daki kendi ülkelerimizde özgürce yaşama kapasitemizi belirleyecek. Burada Yunanistan'da, Almanya'da, Fransa'da, İspanya'da, Portekiz'de, Britanya'da, İrlanda'da baskıdan veya şerefsizllikten korkmadan yaşamak. Hükümetlerimizin bizim zararımıza ve bizim adımıza işlediği suçları açığa çıkarmaya cesaret eden Julian Asange, Britanya'nın Guantanamo'sunda çürümeye devam ederken öğrenme hakkımız yok ediliyor. Birçok kişi açken ve yeşil dönüşümü fonlamak red edilirken; Avrupa Birliği ne yapacaklarını bilemedikleri kadar çok parası olanları fonlamayı sürdürüken, gelecek yoktur. Toplumlarımız ruhsal olarak zehirleniyor ve türümüzün hayatta kalması zorlaşıyor. Politikanın ve gezegenimizin zehirlenmesi bu kadar hızlı gelişirken, uumudu kaybetmek, vazgeçmek, artık canlanamamak kolay, ama kaçınılmaz değil. DiEM25 varlığı ile bunu kanıtlıyor. Aktivizmimizle, demokratik, dayanışmacı ve radikal ilerici Avrupa yalnızca mümkün değil, burada DiEM25'de, politik partilerimiz MERA25'lerde, Yunanistan'da, Almanya'da, İtalya'da ve yakında diğer ülkelerde. Önümüzdeki Haziran'da, Avrupa yeni bir oyun sergileyecek: Avrupa Parlamentosu seçimleri. Biz, DiEM25 ve politik partilerimiz MERA25 seçime katılacağız. Avrupa Parlamentosunun kendisi herhangi bir şey değiştirebileceği için değil sesinizin o mecliste seslenirilmesi gerektiği için. Orada, Avrupa çapında yüksek ve net duyulabilmeli. Böylece sesimiz, sesiniz, yöneticilermizin yalan ve ikiyüzlülüklerini ifşa edebilecekler. Yankılanmak, seslerinizin birlikte aklın ve insanlığın kabarması, kıtamızı, ülkelerimizi, kentlerimizi, köylerimizi, mahallelerimizi yeniden talep eden bir büyük dalga olarak kurtuluşun ilk adımıdır. Kimden kurtuluyoruz? Kâr, çıkar ve eski kolonilerine silah ihracatı peşinde, insanlık ve doğayı hiçe sayarak kendine ziyafet çeken oligarşiden.