WEBVTT 00:00:02.595 --> 00:00:07.358 [Müzik] 00:00:09.501 --> 00:00:11.644 ♪oh ♪oh oooh♫ Tanrım, Tanrım♪ 00:00:13.311 --> 00:00:20.345 [müzik devam eder] 00:00:26.430 --> 00:00:28.391 Bu iş bazen 'Karate Kid'e benzer. 00:00:29.189 --> 00:00:31.145 [güler] 00:00:34.761 --> 00:00:38.227 Tablo yapmak, yalnız kalmayı gerektiren bir iştir. 00:00:40.445 --> 00:00:43.948 Benim bu işi hayatım boyunca yapıp yapamayacağımdan emin olamamamın sebebi, 00:00:43.948 --> 00:00:46.043 bu kadar uzun süre boyunca yalnız olabilir miyim, bilemiyor olmam. 00:00:52.255 --> 00:00:58.737 Okul bitip de, tek başıma, tam zamanlı olarak resim yapmaya başladığımda, 00:00:59.755 --> 00:01:04.180 yaşadığım evden çalışıyordum. Yani evi terk etmemi gerektiren bir sebep yoktu. 00:01:04.374 --> 00:01:09.749 Mesele dışarı çıkıp süt alsam, sütü satan kişiyle [güler] 00:01:09.749 --> 00:01:11.795 haddinden fazla uzun konuşuyordum. 00:01:15.672 --> 00:01:17.197 İçeriyi görebilir miyiz? 00:01:17.492 --> 00:01:19.379 Tabii! 00:01:19.877 --> 00:01:21.840 [güler] 00:01:22.590 --> 00:01:25.925 İşte arabaları da böyle boyuyorlar. NOTE Paragraph 00:01:25.965 --> 00:01:29.012 Yağlı boya değil de, emaye boya kullanıyorlar. 00:01:35.906 --> 00:01:39.140 Sanırım günümüzde ressam olmak, beraberinde bir suçluluk hissi getiriyor. 00:01:39.343 --> 00:01:46.177 Sanki dünyada daha etkin bir şeyler yapabilecekken, bunu seçmissiniz gibi. 00:01:47.012 --> 00:01:50.196 Yani, sebebini açıklayamadığınız bir şey yapmak zor. 00:01:50.196 --> 00:01:53.847 Bunu başarabiliyor muyum bilemiyorum, ama amacım bu. 00:02:01.794 --> 00:02:05.613 [sprey sesi] 00:02:18.739 --> 00:02:21.306 Resim yapmak haz verici bir şey. 00:02:24.243 --> 00:02:32.563 Benim şahsi yaratıcılığım, yüzeye çıktı ki 00:02:32.563 --> 00:02:36.210 siz benim bu eşsiz, orayı burayı batıran işime hayran kalın. 00:02:37.373 --> 00:02:44.329 Sürekli olmasa da, bazen bu tür hislere kapılıyorum ve bazen, hayatımla doğru şeyi yapıp yapmadığımdan emin olamıyorum. 00:02:44.329 --> 00:02:45.558 [dudak büker] 00:02:46.243 --> 00:02:46.977 Bu, bu tablonun çok çok kötü bir aşaması. [güler] 00:02:46.977 --> 00:02:54.806 Yarabbi'im, size bunu gösterdiğime inanamıyorum. 00:02:54.806 --> 00:02:56.998 Korkunç. 00:02:57.349 --> 00:02:59.893 [iç çeker] Bilmiyorum. 00:02:59.893 --> 00:03:05.392 Sanırım biraz daha mor ekleyeceğim. Binanın önünde bir mürekkep balığı varmış gibi görünmesi hoşuma gitmedi. 00:03:07.731 --> 00:03:11.129 Bir çok kişi, bana tablolarımın onlara grafitili duvarları hatırlattığını söyledi, 00:03:11.299 --> 00:03:14.880 ya da tohum haritaları ya da, edebi anlamda, ızgaraları. 00:03:22.092 --> 00:03:28.894 İnsanlar bana başta şehirden ilham aldığımı düşündüklerini söylediklerinde, "Daha neler, bu doğru değil" diyordum. 00:03:31.131 --> 00:03:35.912 Sonra fark ettim ki, stüdyom Manhattan manzarasına sahip. 00:03:37.527 --> 00:03:42.759 Yani, eğer tablolarıma bakmıyorsam, baktığım şey bu manzara oluyor. 00:03:46.160 --> 00:03:50.863 Sanırım benim tablolarım, diğer dünyayı görebilmekle ilgili. 00:03:50.863 --> 00:04:01.439 Sanki yok sistemi, metro sisteminin üzerindeymiş ve bir yandan da hava trafiği kontrol sisteminin altında gizliymiş gibi. 00:04:06.124 --> 00:04:08.956 İşte soyutlama budur, yani bir şeyleri adlandırmak değildir. 00:04:08.956 --> 00:04:11.679 Adlandırılabilir şeyleri adlandırılamaz hale getirmektir. 00:04:18.598 --> 00:04:30.243 İşte baktığım şey, Bernard, Albert Allen, biraz evvel işte bu sarıları bulmuştum. Albert'in tabloları... 00:04:31.355 --> 00:04:34.125 sarı, gri ve beyaz. 00:04:34.332 --> 00:04:37.277 [ani nefes verir] Yarabbim! 00:04:37.277 --> 00:04:39.311 Öldürüm beni! 00:04:39.992 --> 00:04:41.757 [güler] 00:04:42.314 --> 00:04:49.249 Renk çok güzel. Bu ne? Sanki kusmuk turuncusu ve sarı. 00:04:55.030 --> 00:04:57.196 Evet, resim çizmek dünyadaki en eski şeylerden biri. 00:04:58.253 --> 00:05:04.448 Dünyadaki en eski şeylerden biri olmanın yanı sıra, bir tablo yaparken, 00:05:04.448 --> 00:05:08.311 bu tablonun ömrünün ne olduğunu da bilemezsiniz. 00:05:08.816 --> 00:05:16.509 Çok çok uzun olabilir. Ya da, tablo yarın çöpe atılabilir. 00:05:16.632 --> 00:05:19.938 Belki bundan yüzyıllar sonra insanlar tablolarıma bakıyor olabilirler. 00:05:19.938 --> 00:05:26.382 Belki de bunları, zamanında New York'ta yaşayan bazı şapşallar ne yapmışlar, diye inceleyebilirler. 00:05:29.952 --> 00:05:29.952 Sanırım bir tablonun güzelliği, onun sayesinde, kısa bir süre için de olsa, dünyayla bir yakınlık kurmanız. 00:05:33.190 --> 00:05:38.818 Dünyada biraz daha yalnız hissedersiniz, ki bu da harikadır. 00:05:40.244 --> 00:05:44.180 [müzik]