< Return to Video

Kefalet adaletsizliğini sona erdirebilsek ne olur?

  • 0:01 - 0:04
    Bir müvekkili hapishanede ziyaret ettiğim
    ilk günü hiç unutmam.
  • 0:05 - 0:07
    Ağır demir kapı arkamdan kapandı
  • 0:07 - 0:10
    ve anahtarın kilitlenişini duydum.
  • 0:10 - 0:13
    Altımda çimentodan zeminde
    yapışkan bir film vardı,
  • 0:13 - 0:15
    ayağımı her oynattığımda
  • 0:15 - 0:18
    kutu üstündeki bantlatı çıkarır gibi
  • 0:18 - 0:19
    çıkartma sesi çıkarıyordu.
  • 0:20 - 0:25
    Dış dünyayla olan tek bağ
    çok yüksekte olan küçük bir pencere.
  • 0:25 - 0:28
    Yere monte edilmiş
    küçük, kare bir masa,
  • 0:29 - 0:30
    her iki yanında da
  • 0:30 - 0:32
    iki metal sandalye var.
  • 0:32 - 0:36
    Hapsedilmenin duygusal olarak
    nasıl bir his olduğunu
  • 0:36 - 0:38
    bir an için de olsa
  • 0:38 - 0:40
    ilk o zaman anladım.
  • 0:41 - 0:45
    Bu bunun nasıl bir his olduğunu
    hiç unutmayacağıma dair
  • 0:45 - 0:48
    yıllar önce genç bir avukat olarak
    kendime söz verdim.
  • 0:48 - 0:50
    Hiç unutmadım.
  • 0:50 - 0:54
    Her bir müvekkilimin özgürlüğü için
    onları tıpkı yargılanan benmişim gibi
  • 0:54 - 0:56
    savunmamda bana ilham verdi.
  • 0:57 - 0:58
    Özgürlük.
  • 0:59 - 1:02
    Amerikan zihniyeti için
    öylesine temel bir konsept ki
  • 1:02 - 1:05
    anayasada güvence altına alınmış.
  • 1:06 - 1:10
    Yine de Amerika hapsetme bağımlısı.
  • 1:11 - 1:14
    Kölelikten toplu hapislere kadar
  • 1:14 - 1:15
    bu hep böyle oldu.
  • 1:16 - 1:19
    Hepimiz dehşet verici rakamları biliyoruz.
  • 1:19 - 1:21
    ABD, dünyadaki diğer tüm milletlerden
  • 1:21 - 1:24
    daha fazla insan hapsediyor.
  • 1:25 - 1:29
    Ancak bilmediğiniz şey şu ki
    Amerika'da herhangi bir gece
  • 1:29 - 1:33
    hiçbir suçtan hüküm giymemiş
    yarım milyon insan
  • 1:33 - 1:37
    o taştan duvarlı hapislerde uyuyor.
  • 1:38 - 1:42
    Bu anne, baba ve evlatların
    orada olmasının
  • 1:42 - 1:45
    sadece tek bir sebebi var:
  • 1:45 - 1:48
    Özgürlüklerinin bedelini ödeyemiyorlar.
  • 1:49 - 1:52
    Bu bedele kefalet deniyor.
  • 1:53 - 1:57
    Kefalet aslında bir çeşit
    şartlı tahliye olarak yaratılmıştı.
  • 1:57 - 1:58
    Altında yatan basitti:
  • 1:58 - 2:01
    Ödeyebilecekleri bir kefalet belirlemek --
  • 2:01 - 2:02
    bunu ödeyeceklerdi --
  • 2:02 - 2:05
    mahkemeye çıkmak için
    bir teşvik olacaktı;
  • 2:05 - 2:07
    onlar için oyunda bir iyi niyet olacaktı.
  • 2:07 - 2:11
    Kefalet hiçbir zaman
    ceza olarak tasarlanmadı.
  • 2:11 - 2:15
    Hiçbir zaman insanları
    hapiste tutmak için tasarlanmadı.
  • 2:15 - 2:21
    Hiçbir zaman çifte standartlı
    bir adalet sistemi olarak da tasarlanmadı:
  • 2:21 - 2:24
    zenginler için bir tane
    ve diğer herkes için bir tane.
  • 2:24 - 2:27
    Ancak yaptığı şey tam da bu.
  • 2:28 - 2:31
    Yerel Amerikan
    hapishanelerindeki kişilerin %75'i
  • 2:31 - 2:33
    kefalet ödeyemedikleri için oradalar.
  • 2:34 - 2:36
    Ramel gibi insanlar.
  • 2:37 - 2:38
    Soğuk bir Ekim günü akşamüstü,
  • 2:38 - 2:41
    South Bronx mahallesinde bisikletiyle
  • 2:41 - 2:43
    marketten bir kutu süt almaya gidiyordu.
  • 2:44 - 2:45
    Polis onu durdurdu.
  • 2:45 - 2:48
    Niçin durdurulduğunu bilmek istedi,
  • 2:48 - 2:50
    bir tartışma ateşlendi
    ve sonra bir baktı ki
  • 2:50 - 2:52
    yerde ve elleri kelepçelenmiş,
  • 2:52 - 2:55
    ''kaldırımda bisiklet sürmek
    ve tutuklamaya direnmek''
  • 2:55 - 2:56
    suçundan yargılanıyordu.
  • 2:57 - 2:58
    Mahkemeye çıkarıldı,
  • 2:58 - 3:01
    bir hakim 500 dolar kefalet belirledi.
  • 3:01 - 3:04
    Ancak Ramel'in 500 doları yoktu.
  • 3:04 - 3:08
    Dolayısıyla 32 yaşındaki bu baba
  • 3:08 - 3:12
    bir gider tesisi ve balık pazarı arasında
    Doğu Gölü'nde yüzen
  • 3:12 - 3:14
    ''The Boat'' adlı hapishaneye gönderildi.
  • 3:15 - 3:17
    Evet, doğru duydunuz.
  • 3:17 - 3:20
    New York City'de, 2018 yılında,
  • 3:20 - 3:25
    yüzen bir duba hapishanemiz var
  • 3:25 - 3:28
    ve öncelikli olarak kefalet ödeyemeyen
  • 3:28 - 3:30
    siyahi ve Latin erkekleri tutuyor.
  • 3:32 - 3:33
    Birkaç gün için bile olsa
  • 3:33 - 3:37
    hapishanede olmanın ne demek olduğunu
    biraz konuşalım.
  • 3:37 - 3:40
    İşinizi kaybetmeniz anlamına gelebilir,
  • 3:40 - 3:42
    evinizi kaybetmeniz
  • 3:42 - 3:44
    ve göçmenlik statünüzü kaybetmeniz de.
  • 3:44 - 3:47
    Çocuklarınızın velayetini
    bile kaybedebilirsiniz.
  • 3:48 - 3:50
    Hapishanedeki
    cinsel tacizlerin üçte biri
  • 3:50 - 3:53
    hapsedilmeyi takip eden
    ilk 3 gün içinde gerçekleşiyor
  • 3:53 - 3:57
    ve intihar dâhil, hapishanede gerçekleşen
    ölümlerin neredeyse yarısı
  • 3:57 - 3:59
    o ilk hafta içinde oluyor.
  • 4:00 - 4:03
    Dahası, eğer kefaletle
    hapiste tutuluyorsanız
  • 4:03 - 4:06
    tutuksuz yargılanmaya kıyasla
    hapse mahkum olmanız
  • 4:06 - 4:07
    tam dört kat daha fazla,
  • 4:07 - 4:10
    üstelik bu hapis cezası
    üç kat daha uzun oluyor.
  • 4:11 - 4:15
    Siyahi veya Latinseniz
    ve kefalet belirlendiyse
  • 4:15 - 4:20
    beyaz birine göre
    iki kat daha uzun süre
  • 4:20 - 4:21
    hapiste kalmanız muhtemel.
  • 4:22 - 4:28
    Amerika'da hapis dehşet verici,
    insanlık dışı ve şiddet dolu bir tecrübe.
  • 4:30 - 4:35
    Bir an için o hücrelerde
    kendinizi düşünün
  • 4:35 - 4:38
    ve kurtulmak için
    500 dolarınız olmadığını.
  • 4:39 - 4:43
    Biri gelip size bir çıkış yolu sunuyor.
  • 4:44 - 4:46
    ''Suçu kabullen'' diyorlar.
  • 4:47 - 4:49
    ''Evine ve işine dönebilirsin.
  • 4:49 - 4:51
    İşi kabullen yeter.
  • 4:51 - 4:53
    Bu gece çocuklarına kavuşabilirsin.''
  • 4:54 - 4:57
    O durumda kim olsa yapacağı
    şeyi yapıyorsunuz.
  • 4:57 - 5:00
    Suçu işlemiş de işlememiş de olsanız
    kabulleniyorsunuz.
  • 5:01 - 5:04
    Ancak şimdi bir adli siciliniz var,
  • 5:04 - 5:06
    sizi hayatınız boyunca takip edecek.
  • 5:08 - 5:11
    Kefalet için yeterli parası olmadığı için
    insanları hapsetmek
  • 5:11 - 5:15
    toplumsal olarak yaptığımız
    en adaletsiz ve ahlak dışı şeylerden biri.
  • 5:15 - 5:18
    Üstelik pahalı ve üretken değil.
  • 5:19 - 5:21
    Amerikalı vergi mükellefleri --
  • 5:21 - 5:25
    hiçbir suçtan hüküm giymemiş
    insanları hapiste tutmak için
  • 5:25 - 5:27
    yılda 14 milyar dolar para harcıyorlar.
  • 5:27 - 5:30
    Bu günde 40 milyon dolar demek.
  • 5:31 - 5:34
    Şaşırtıcı olan şey ise
    bunun bizi daha güvenli kılmadığı.
  • 5:35 - 5:37
    Araştırma açıkça gösteriyor ki
    birini hapiste tutmak
  • 5:37 - 5:41
    hayatı boyunca özgür birine kıyasla
    sizi çok daha büyük oranda
  • 5:41 - 5:45
    suç işlemeye itiyor.
  • 5:46 - 5:50
    Tüm farkı özgürlük yaratıyor.
  • 5:52 - 5:53
    Düşük gelirli topluluklar
  • 5:53 - 5:56
    ve değişik ırklardan topluluklar
    nesillerdir bunu biliyor.
  • 5:57 - 6:02
    Esaret ve hapishaneler var olduğundan beri
    sevdiklerini oralardan kurtarmak için
  • 6:02 - 6:05
    tüm kaynaklarını seferber ediyorlar.
  • 6:06 - 6:09
    Ancak ceza yargı sisteminin alanı
    aşırı genişledi
  • 6:09 - 6:11
    ve rakamlar artık çok büyük.
  • 6:12 - 6:16
    Amerika'daki hapis artışlarının
    yüzde 99'u
  • 6:16 - 6:18
    son 20 yıl içindeki
  • 6:18 - 6:20
    duruşma öncesi tutuklamalar.
  • 6:22 - 6:25
    Hayatımın yarısı boyunca
    resmi bir savunma avukatıyım
  • 6:25 - 6:29
    ve binlerce müvekkilimin
    sadece kefalet paraları olmadığı için
  • 6:29 - 6:31
    o hücrelere sürüklenişini
  • 6:31 - 6:33
    orada öylece durup izlemek zorunda kaldım.
  • 6:33 - 6:38
    Para mevzularının, adalet mevzularını
    içine alışını izledim,
  • 6:38 - 6:42
    bu da tüm Amerikan yargı sisteminin
    güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor.
  • 6:43 - 6:46
    Basit bir şey söylemek için buradayım --
  • 6:46 - 6:48
    bariz
  • 6:48 - 6:50
    ama acil bir şey.
  • 6:51 - 6:54
    Tüm farkı özgürlük yaratıyor
  • 6:54 - 6:58
    ve özgürlük ücretsiz olmalı.
  • 6:58 - 7:05
    (Alkışlar)
  • 7:06 - 7:08
    Peki bunu nasıl mümkün kılacağız?
  • 7:08 - 7:11
    Kendisi de savunma avukatı olan
    eşim David'le birlikte
  • 7:11 - 7:14
    10 yıl önce mutfak masasında otururken
    çare aradığım soru
  • 7:14 - 7:16
    işte tam buydu.
  • 7:16 - 7:19
    Çin yemeği yiyor
    ve bu adaletsizlik hakkında konuşuyorduk,
  • 7:19 - 7:22
    David bana baktı ve şöyle dedi:
  • 7:22 - 7:24
    ''Neden bir kefalet fonu başlatıp
  • 7:24 - 7:26
    müvekkillerimizi hapisten çıkarmıyoruz?''
  • 7:27 - 7:29
    O beklenmeyen anda,
  • 7:29 - 7:32
    Bronx Freedom Fonu fikri doğdu.
  • 7:33 - 7:35
    Ne beklediğimizi dahi bilmiyorduk.
  • 7:35 - 7:38
    Pek çok insan bize aklımızı kaçırdığımızı
  • 7:38 - 7:40
    ve tüm parayı kaybedeceğimizi söyledi.
  • 7:40 - 7:43
    Bu işte kendi payları olmadığı için
    insanlar geri dönmüyorlardı.
  • 7:43 - 7:45
    Peki ya müvekiller geri gelseydi?
  • 7:46 - 7:50
    Kefalet parasının bir ceza davası sonunda
    geldiğini biliyorduk,
  • 7:50 - 7:52
    yani fon içine geri gidiyordu
  • 7:52 - 7:57
    ve bunu daha fazla kefalet için
    tekrar tekrar kullanabilirdik.
  • 7:57 - 7:58
    İddiamız bu yöndeydi
  • 7:58 - 8:00
    ve işe yaradı.
  • 8:00 - 8:02
    Son 10 yıl içinde,
  • 8:02 - 8:05
    New York City'den düşük gelirli
    insanların kefaletini ödüyoruz
  • 8:05 - 8:09
    ve bundan öğrendiklerimiz
    insanların niçin mahkemeye geri geldiğini
  • 8:09 - 8:11
    ve ceza yargılama sisteminin
  • 8:11 - 8:14
    nasıl işlediğine dair fikirlerimizi
    ortaya çıkardı.
  • 8:15 - 8:18
    Görünen o ki insanların mahkemeye
    geri gelmesini sağlayan para değil.
  • 8:18 - 8:21
    Bunu biliyoruz çünkü Brox Özgürlük Fonu
    kefaleti ödediğinde
  • 8:21 - 8:26
    müvekillerin yüzde 99'u
    mahkemeye geri dönüyorlar,
  • 8:26 - 8:29
    bunun parayla ilgili olduğu
    algısını sona erdiriyorlar.
  • 8:30 - 8:34
    Paraya, bileğe takılan
  • 8:34 - 8:35
    izleme cihazlarına
  • 8:35 - 8:39
    veya gereksiz izleme sistemlerine
    ihtiyacımız olmadığına güçlü bir kanıt.
  • 8:39 - 8:42
    Sadece mahkeme hatırlatmaları yeterli --
  • 8:42 - 8:45
    mahkeme tarihini hatırlatan
    basit hatırlatma bildirileri.
  • 8:46 - 8:50
    Sonra öğrendiğimiz şey
    kusurlu davranış suçundan tutukluysanız
  • 8:50 - 8:52
    insanların yüzde 90'ı suçu kabulleniyor.
  • 8:53 - 8:55
    Ancak fon kefaletlerini ödediğinde
  • 8:55 - 8:57
    davaların yarısından fazlası
    savuşturuluyor.
  • 8:59 - 9:02
    Bronx Özgürlük Fonu tarihi boyunca
  • 9:02 - 9:07
    müvekillerimizin yüzde 2'sinden daha azı
  • 9:07 - 9:09
    hapiz cezası aldı.
  • 9:09 - 9:16
    (Alkışlar)
  • 9:16 - 9:19
    Bir hafta sonra Ramel,
  • 9:19 - 9:22
    hâlâ yüzen hapishanede tutukluydu.
  • 9:22 - 9:25
    Her şeyini kaybetmenin pençesindeydi
  • 9:25 - 9:27
    ve suçu kabullenmek üzereydi,
  • 9:27 - 9:30
    Bronx Özgürlük Fonu müdahele etti
    ve kefaletini ödedi.
  • 9:30 - 9:32
    Şimdi kızıyla birlikte
  • 9:32 - 9:35
    tutuksuz bir şekilde
    davası için savaşabiliyor.
  • 9:35 - 9:36
    Elbette zaman aldı --
  • 9:36 - 9:38
    tam tamına iki yıl --
  • 9:38 - 9:40
    ancak bunun sonunda,
  • 9:40 - 9:42
    davası tamamen düştü.
  • 9:43 - 9:44
    Ramel için --
  • 9:44 - 9:49
    (Alkışlar)
  • 9:49 - 9:54
    Ramel için Bronx Özgürlük Fonu
    bir hayat kurtarıştı
  • 9:54 - 9:57
    ama hapishanede tutuklu sayısız
    diğer Amerikalı için
  • 9:57 - 9:59
    özgürlük fonu yok.
  • 10:00 - 10:02
    Bunun için bir şey yapmanın zamanı geldi.
  • 10:02 - 10:05
    Büyük bir şey,
  • 10:05 - 10:07
    radikal bir şey.
  • 10:07 - 10:10
    Belki de cesur bir şey yapmanın zamanı.
  • 10:10 - 10:12
    (Kahkaha)
  • 10:12 - 10:15
    Bronx'ta geliştirdiğimiz,
    kanıtlanmış döner kefalet fonu modelini
  • 10:15 - 10:16
    Amerika boyunca yayarak
  • 10:16 - 10:18
    hapsedilme başlamadan
  • 10:18 - 10:20
    yargı sisteminin başlangıç kısmına
  • 10:20 - 10:22
    müdahele etmesini istiyoruz.
  • 10:22 - 10:24
    (Alkışlar)
  • 10:24 - 10:28
    (Tezahürat)
  • 10:28 - 10:34
    (Alkış)
  • 10:34 - 10:35
    Plan hazır.
  • 10:35 - 10:36
    (Alkışlar)
  • 10:36 - 10:38
    Hızlı bir şekilde
    mümkün olduğu kadar insanın
  • 10:38 - 10:40
    kefaletini ödeyeceğiz.
  • 10:40 - 10:41
    Önümüzdeki beş yıl boyunca
  • 10:41 - 10:44
    savunma avukatları ve yerel topluluk
    organizasyonlarıyla birlikte,
  • 10:44 - 10:47
    yüksek oranda yargıya ihtiyaç duyan
    40 bölge belirleyeceğiz.
  • 10:47 - 10:50
    Amaç 160.000 insana ulaşmak.
  • 10:50 - 10:52
    Stratejimiz kefalet bedelinin
  • 10:52 - 10:55
    dava sonrasında
    geri gelmesinden faydalanıyor.
  • 10:55 - 10:56
    Bronx'un verilerine göre
  • 10:56 - 11:01
    bir dolar yılda 2-3 kez kullanılıyor,
  • 11:01 - 11:03
    aşırı güçlü bir çoğaltıcı yaratıyor.
  • 11:04 - 11:09
    Yani bugün bağış yapılan bir dolar
    önümüzdeki beş yıl boyunca
  • 11:09 - 11:11
    15 insanın kefaleti için kullanılabilir.
  • 11:11 - 11:17
    Stratejimiz ayrıca bu adaletsizliği
    bizzat tecrübe etmiş kişilerin
  • 11:17 - 11:20
    deneyim, bilgelik
    ve liderliğine dayanıyor.
  • 11:20 - 11:22
    (Alkışlar)
  • 11:22 - 11:26
    Her bölge, kefalet karşıtlarından
    oluşan bir ekiple donatılacak.
  • 11:27 - 11:31
    Bunlar yerel topluluklardan gelen,
    çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş,
  • 11:31 - 11:34
    hırslı ve kendini adamış savunucular,
  • 11:34 - 11:36
    müvekkillerin kefaletini ödeyip
    destek sağlarken
  • 11:36 - 11:38
    davaları yasal sistemde işlem görecek,
  • 11:38 - 11:42
    ihtiyaç duydukları her alanda
    kaynak ve destek sahibi olacaklar.
  • 11:42 - 11:45
    İlk iki bölgemiz şu an aktif.
  • 11:45 - 11:47
    Biri Tulsa, Oklahoma'da,
  • 11:47 - 11:48
    diğeri de St. Louis, Missouri'de.
  • 11:49 - 11:50
    Peki ya Ramel?
  • 11:51 - 11:54
    Queens County, New York'ta
    kefalet karşıtı olmak için eğitim alıyor.
  • 11:54 - 12:00
    (Alkışlar)
  • 12:00 - 12:02
    Açılmak için hazır olan diğer üç bölgemiz
  • 12:02 - 12:05
    Dallas, Detroit
    ve Louisville, Kentucky'de.
  • 12:06 - 12:09
    Kefalet Projesi
    eşi benzeri görülmemiş bir şekilde
  • 12:09 - 12:11
    kefalet sistemini hedef alacak.
  • 12:11 - 12:16
    Ayrıca müvekkillerimizin hikâyelerini
  • 12:16 - 12:18
    dinleyecek, toplayacak
    ve önemini vurgulayacağız,
  • 12:18 - 12:21
    ki insanların akıl
    ve duygularını değiştirebilelim
  • 12:21 - 12:24
    ve önemli ulusal veriler toplayacağız,
  • 12:24 - 12:28
    çünkü daha iyi bir yol haritasına
    ihtiyacımız var,
  • 12:28 - 12:33
    böylece bu baskı sisteminin
    başka bir biçim almasının önüne geçelim.
  • 12:33 - 12:35
    Kefalet Projesi,
  • 12:35 - 12:38
    önümüzdeki beş yıl boyunca
    160.000 kişinin de çıkarılmasıyla
  • 12:38 - 12:42
    Amerikan tarihinin en büyük
    hükümet dışı hapisten çıkarma
  • 12:42 - 12:43
    hareketlerinden biri olacak.
  • 12:44 - 12:45
    O yüzden --
  • 12:45 - 12:48
    (Alkışlar)
  • 12:48 - 12:50
    şu an var olan yasal sistem --
  • 12:50 - 12:52
    bunun yenilenmesi gerek.
  • 12:52 - 12:55
    Sistemde geçirdiğim onca yıldan
    şunu söyleyebilirim ki
  • 12:55 - 12:57
    gerçek, sistematik değişim zaman alıyor
  • 12:57 - 12:59
    ve bir dizi değişik strateji gerektiriyor.
  • 12:59 - 13:01
    Bu işin hepimize ihtiyacı var.
  • 13:01 - 13:04
    İnsan hakları savunucuları,
  • 13:04 - 13:08
    topluluk organizatörleri, akademisyenler,
    medya, filantropistler,
  • 13:08 - 13:10
    öğrenciler, şarkıcılar, şairler
  • 13:10 - 13:15
    ve tabii ki sistemden darbe almış
    kişilerin görüş ve emekleri.
  • 13:16 - 13:18
    Şunu da biliyorum;
  • 13:18 - 13:22
    birlikte bu toplu hapsedilmeyi
    sona erdirebiliriz.
  • 13:23 - 13:25
    Ancak son bir şey daha;
  • 13:25 - 13:29
    Amerika'da, ülkenin dört bir yanında
  • 13:29 - 13:31
    hapishane hücrelerinde oturan,
  • 13:31 - 13:34
    kefalet esaretiyle hapis yatan o insanlar
  • 13:34 - 13:36
    onların bugün
    bir yaşam sanşına ihtiyacı var.
  • 13:37 - 13:39
    Bu noktada projemiz devreye giriyor.
  • 13:40 - 13:43
    Kanıtlanmış bir hareket planımız
  • 13:43 - 13:46
    ve büyük hayallerle savaşmaya hazır
  • 13:46 - 13:49
    yeterince cesur kefalet karşıtlarımız var,
  • 13:49 - 13:52
    ne kadar sürerse,
    her seferinde bir kefalet
  • 13:52 - 13:57
    ta ki gerçek özgürlük ve eşit adalet
    Amerika'nın bir gerçeği olana kadar.
  • 13:58 - 13:59
    Teşekkürler.
  • 13:59 - 14:06
    (Alkışlar)
Title:
Kefalet adaletsizliğini sona erdirebilsek ne olur?
Speaker:
Robin Steinberg
Description:

Amerika Birleşik Devletleri'nde her gece 450.000'den fazla insan yalnızca kefaletlerini ödeyecek paraya sahip olmadıkları için hapishanede tutuluyorlar. Söz konusu bedel 500 dolar civarında: Kimisi için ödemek kolay olsa da kimileri için imkansız. Bunun ciddi insani sonuçları var -- insanlar işlerini, evlerini ve hayatlarını kaybediyorlar, ayrıca yasal sistemde ırkçı eşitsizlikleri öne çıkarıyor. Robin Steinberg'in bunu değiştirecek radikal bir fikri var. Bu etkileyici konuşmasında, kitlesel hapsedilmelerle savaşacak eşi benzeri olmayan bir ulusal döner kefalet fonu olan ''Kefalet Projesi''nin ana hatlarını açıklıyor. Onun bu projesi, TED'in küresel değişimi teşvik eden yeni hareketi olan ''The Audacious Project''in ilk fikirlerinden biri.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:24

Turkish subtitles

Revisions