< Return to Video

Hayat çok kısa, doludizgin yaşayın | Michiel Vandeweert | TEDxUHasselt

  • 0:16 - 0:17
    Herkese merhaba.
  • 0:17 - 0:21
    Ben Michiel Vandeweert, 19 yaşındayım.
  • 0:21 - 0:25
    Beş yaşındayken bana
    Progeria teşhisi konuldu.
  • 0:26 - 0:30
    Progeria, LMNA geni mutasyonuyla
  • 0:30 - 0:34
    hücrelerimde işlev bozukluğuna
    neden olan bir yaşlanma hastalığı.
  • 0:34 - 0:39
    Sonuç olarak hep küçük kalacağım
    ve hiç saçım çıkmayacak.
  • 0:40 - 0:42
    Normal bir bebek olarak doğmuşum
  • 0:43 - 0:45
    fakat birkaç ay sonra,
  • 0:45 - 0:49
    ebeveynlerim fiziksel gelişimimle ilgili
    bir sorun olduğunu fark etmişler.
  • 0:50 - 0:54
    Tüm dünyada Progeria ile yaşayan
    sadece 144 çocuk var
  • 0:54 - 0:56
    ve ortalama yaşam süreleri on iki yıl.
  • 0:57 - 1:00
    Görüyorsunuz ki ben yedi yıl
    fazla mesai yapmışım.
  • 1:02 - 1:05
    Progeria ile yaşamak
    her zaman kolay değildi.
  • 1:06 - 1:08
    İlkokuldayken çocuklar bana
    ''uzaylı'' diye seslenirdi.
  • 1:09 - 1:11
    Bir gün, henüz sadece altı yaşındayken
  • 1:12 - 1:16
    bir tanesi bana on iki yaşında
    öleceğimi söylemişti.
  • 1:17 - 1:19
    Eve ağlayarak gelmiştim.
  • 1:20 - 1:22
    İşte o zaman annem bana her şeyi açıkladı.
  • 1:23 - 1:25
    Her zaman ufak kalacağımı,
  • 1:26 - 1:28
    hiçbir zaman saçımın çıkmayacağını,
  • 1:29 - 1:31
    asla arkadaşlarım kadar
    güçlü olamayacağımı
  • 1:31 - 1:34
    ve genç yaşta öleceğimi açıkladı.
  • 1:36 - 1:40
    2006'da, ben sekiz yaşındayken
    kız kardeşim Emma doğdu.
  • 1:42 - 1:44
    Anne ve babamın içi rahatlasın diye
  • 1:44 - 1:47
    doktor kız kardeşimin son derece
    sağlıklı olduğunu söylemişti.
  • 1:48 - 1:50
    Ama iki hafta sonra Emma hastalandı.
  • 1:52 - 1:56
    Endişelenmeye başlayan babam
    kan testi yaptırmakta ısrar ediyordu.
  • 1:57 - 2:01
    Test sonuçlarını öğrenmek için
    doktorla beraber
  • 2:01 - 2:05
    o küçücük odada nasıl beklediğimizi
    çok iyi hatırlıyorum.
  • 2:06 - 2:09
    Emma'da da Progeria hastalığı çıkmıştı.
  • 2:10 - 2:12
    Peki annem? Gözyaşlarına boğuldu.
  • 2:14 - 2:17
    Annemin kucağına oturup dedim ki
  • 2:17 - 2:20
    ''Anne neden ağlıyorsun? Bu o kadar da
    kötü bir şey değil.
  • 2:20 - 2:25
    Şimdi Emma da toplantılarımız gibi,
  • 2:25 - 2:27
    tanıdığım tüm iyi insanlarla tanışmak gibi
  • 2:27 - 2:30
    benim Progeria sayesinde yaşadığım
    tüm eğlenceyi deneyimleyebilecek.''
  • 2:30 - 2:34
    Lunapark sırasında beklemek zorunda
    olmadığı gerçeğinden bahsetmemiştim bile.
  • 2:34 - 2:36
    (Gülüşmeler)
  • 2:36 - 2:38
    İşte bu tam anlamıyla benim.
  • 2:38 - 2:40
    Benim ve kardeşimin hastalığına rağmen
  • 2:40 - 2:44
    Hayata iyimser bakıyorum ve her günü
    doludizgin yaşamaya çalışıyorum.
  • 2:47 - 2:52
    İnsanlar bana ilerleyecek gücü
    nereden aldığımı sık sık soruyor.
  • 2:52 - 2:55
    Aslında bana bu yolu yürüme
    gücünü veren üç şey var.
  • 2:55 - 2:57
    Bunlar sizinle paylaşmak istediğim şeyler.
  • 2:59 - 3:01
    Öncelikle ailem ve arkadaşlarım.
  • 3:02 - 3:09
    Annem ve babam olabilecek en iyi hayatı
    yaşamam için ellerinden geleni yapıyorlar.
  • 3:09 - 3:13
    Aslında hastalığımı kabul edebilmemin
    tek bir sebebi varsa
  • 3:14 - 3:17
    bu ailemin beni her zaman
    iyimserlikle büyütmesi
  • 3:18 - 3:21
    ve kısa hayatımda yapabildiğim kadar
    çok şeyi deneyimlemem için
  • 3:21 - 3:23
    beni yüreklendirmeleridir.
  • 3:23 - 3:27
    Festivale gitmek, parti vermek
  • 3:27 - 3:28
    ya da TED'de konuşmak gibi.
  • 3:30 - 3:33
    Dahası, beni hem iyi
    hem kötü günümde destekleyen
  • 3:33 - 3:35
    mükemmel arkadaşlarla onurlandırıldım.
  • 3:37 - 3:40
    Geçen yıl arkadaşlarımla
    liseden mezun olurken
  • 3:41 - 3:42
    bana bir kitap verdiler,
  • 3:43 - 3:45
    Kitabın kapağında bir fotoğraf vardı
  • 3:45 - 3:48
    ve başlık diyor ki
    "Bir efsaneden daha fazlası"
  • 3:49 - 3:50
    Kitabın içerisinde
  • 3:50 - 3:53
    beraber yaşadığımız her türden
    eğlenceli anının fotoğrafı vardı.
  • 3:54 - 3:56
    İşte o zaman bu sersemlerin
  • 3:56 - 3:59
    bana ne kadar çok şey
    ifade ettiğini yeniden fark ettim.
  • 4:01 - 4:05
    Hayatımın ikinci önemli unsuru
    meydan okumalar
  • 4:05 - 4:08
    ve bunlardan biri de spor yapmak.
  • 4:09 - 4:10
    Eskiden futbol oynardım
  • 4:11 - 4:14
    ama yeteri kadar büyümediğim
    ve yeterince güçlü olmadığım için
  • 4:14 - 4:16
    bırakmak zorunda kaldım.
  • 4:16 - 4:19
    Babam beni fare
    Stuart Little'la kıyaslardı.
  • 4:19 - 4:24
    Derdi ki "Bir gün bir arkadaşın
    topa öyle bir vuracak ki
  • 4:24 - 4:27
    sen de topla beraber
    kaleyi boylayacaksın."
  • 4:28 - 4:29
    En azından gol atmış olurdum.
  • 4:29 - 4:30
    (Gülüşmeler)
  • 4:30 - 4:32
    Her neyse, futbolu bırakmak
    zorunda kaldım.
  • 4:32 - 4:35
    Neyse ki kar kayağıyla karşılaştım.
  • 4:36 - 4:38
    İlk kayak deneyimimden sonra
  • 4:39 - 4:42
    hemen kendi kayağımı aldım
  • 4:42 - 4:44
    ve babamla kayak tatiline çıktık.
  • 4:45 - 4:47
    Mükemmel bir tatildi.
  • 4:48 - 4:50
    Dört gün boyunca sadece kaydık.
  • 4:51 - 4:53
    Kayakla ilgili en güzel şey
  • 4:53 - 4:56
    tüm o büyük insanların yanından
    hızlıca geçmek
  • 4:56 - 5:00
    ve onları "Bu küçücük çocuk nasıl
    bu kadar iyi kayabilir?" diye düşündürmek.
  • 5:00 - 5:03
    İki haftaya tekrar
    kayak tatiline gideceğim
  • 5:03 - 5:05
    ve bunu iple çekiyorum.
  • 5:06 - 5:10
    Danimarka'ya gittiğimde
    go kart'la tanıştım,
  • 5:11 - 5:14
    bana yaşattığı adrenalin muhteşemdi.
  • 5:15 - 5:19
    Hatta bir keresinde babalarla yarıştım
    ve sekiz kişide beşinci oldum.
  • 5:19 - 5:22
    Sadece bir metre yirmi beş cm olan
    on beş yaşındaki çocuk için
  • 5:22 - 5:24
    fena bir skor değil gibi, değil mi?
  • 5:25 - 5:30
    Eve döndüğümde hemen
    mahallemdeki kulüpte go kart'a başladım.
  • 5:30 - 5:36
    Nasıl keyif aldığımı görünce bana kendi
    go kart arabamı ve takımımı verdiler.
  • 5:37 - 5:42
    Fakat go kart sadece beni daha büyük
    bir hedefe taşıyan bir basamaktı:
  • 5:42 - 5:44
    Ehliyetimi almaya.
  • 5:45 - 5:49
    17 yaşına bastığımda
    babam bana meydan okudu.
  • 5:49 - 5:57
    "Tatile gitmeden önce ehliyet sınavını
    geçersen sana araba alacağız." dedi
  • 5:58 - 6:03
    Tatile gitmemize bir gün kala
    yazılı ehliyet sınavına girdim
  • 6:03 - 6:05
    ve tahmin edin ne oldu, geçtim.
  • 6:06 - 6:11
    Bir yıl sonra 18'ime bastığım gün
    daha fazla bekleyemeden
  • 6:12 - 6:14
    direksiyon sınavına girdim.
  • 6:14 - 6:16
    Tahmin edin ne oldu, yine geçtim.
  • 6:16 - 6:18
    Evet, arabamı aldım.
  • 6:19 - 6:22
    Neredeyse iki yıldır araba kullanıyorum.
  • 6:23 - 6:25
    Bu muhteşem bir şey.
  • 6:26 - 6:28
    Birine bağımlı yaşamıyorum,
  • 6:28 - 6:31
    dilediğim zaman
    istediğim yere gidebiliyorum.
  • 6:34 - 6:38
    Fakat ailem, arkadaşlarım
    ve meydan okumalar dışında
  • 6:38 - 6:41
    beni motive eden bir şey daha var.
  • 6:42 - 6:43
    İşte bu gibi anlar.
  • 6:44 - 6:47
    Progeria'yla yaşamak hakkında
    konuşabildiğim anlar.
  • 6:49 - 6:51
    Hastalığım hakkından konuşarak
  • 6:51 - 6:54
    insanları bunun sonuçları hakkında
    aydınlatmak istiyorum.
  • 6:55 - 6:59
    Böylelikle kız kardeşim,
    diğer 142 Progeria çocuğu
  • 7:00 - 7:05
    ve tüm Progeria topluluğu için
    bir farklılık yaratmayı umuyorum.
  • 7:05 - 7:08
    İşte bu arkadaşlarım için.
  • 7:09 - 7:12
    Fakat ayrıca sizin için de
    farklılık yaratmayı umuyorum.
  • 7:13 - 7:16
    Hepimizin ara sıra kötü günleri olur,
  • 7:16 - 7:19
    bazen hayat açıkça adaletsiz olabilir.
  • 7:20 - 7:23
    Ama durun! Nazik bir aile,
    mükemmel arkadaşlar
  • 7:23 - 7:27
    ve heyecanlı mücadelelerle
    tüm bunların üstesinden gelebilirsiniz.
  • 7:28 - 7:30
    Gücünüzün yetmediği şeyler için
    şikâyet etmeyin.
  • 7:31 - 7:33
    Nelere gücünüzün yettiğini
    tüm dünyaya gösterin.
  • 7:34 - 7:37
    Çünkü hayat çok kısa.
    Doruklarda doludizgin yaşayın.
  • 7:37 - 7:39
    Bir de bu gibi güzel anları
    yakalayabilmek için
  • 7:39 - 7:42
    cep telefonunuzu yanınızdan ayırmayın.
  • 7:43 - 7:46
    (Alkış)
Title:
Hayat çok kısa, doludizgin yaşayın | Michiel Vandeweert | TEDxUHasselt
Description:

En iyi ihtimalle yirmili yaşlarınıza kadar yaşayacağınızı bilerek büyüdüğünüzü hayal edin. Bu zor bir mantık fakat her şeye rağmen Progeria hastalarının üzücü gerçeği. Tüm dünyada yaklaşık dört milyon yeni doğandan bir tanesi bu son derece nadir genetik hastalıkla mücadele ediyor. Tedavisi mümkün olmayan hastalıkta son derece hızla yaşlanırken hastalara tek bir seçenek kalıyor. Yaşamlarını doruklarda doludizgin yaşamak.

Belgian Michiel Vandeweer, 19 yaşında Progeria hastası. Hastalığının tüm engelleri ve olumsuzluklarına rağmen hatta kendiyle aynı şartta olan insanların 14 yaşında hayatlarını kaybettiklerini bilmesine rağmen Michiel hayatını doludizgin yaşıyor. Koşulları onun ve DJ olmak, ehliyet almak, meslek sahibi olmak gibi hayallarinin arasına hiçbir engel koymuyor. Bu tutumuyla beraber Michiel çevresindeki herkese ilham kaynağı olmayı umuyor. Hayatı bilinmeyen sonuçlarla son derece zorlayıcı fakat tüm bu aksaklıklarla beraber, Michiel'ın hayata karşı pozitif tutumu olağanüstü. İstatistikler kısa bir yaşam yaşayacağını söylese de, Michiel' in nasıl kendi yaşındaki normal bir birey gibi yaş aldığını görmek çok etkileyici.

Bu konuşma, TED konferansı formatı kullanılarak TEDx etkinliğinde gerçekleştirilmiş fakat yerel bir topluluk tarafından bağımsız organize edilmiştir. Daha fazlası için https://www.ted.com/tedx

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
07:57

Turkish subtitles

Revisions