-
(Müzik)
-
Birleşik Devletler de her beş kişiden biri
-
engellidir. Birçok engellilik
-
gizlidir. Bizim keşfettiğimiz şey ise
-
Engelliliği deneyimlememiş insanların
-
Kendi hayatlarında rahatsız edici
-
ve tanıdık olmayan durumlardan
-
Olabildiğince uzakta durma ihtiyacı
-
hissettikleridir.
-
Bizim yapmaya çalıştığımızsa insanların
-
Engellilik konseptine yakınlaştırmaktır.
-
Gönüllüleri kullanan organizayonların
-
Herkesin gelip gönüllü olarak
-
Çalışabilmesi ve sahip olduğu yetenekleri
-
Kullanabilmesi adına kapsayıcı
-
Olabilmeleri için bazı araçlar edinmeleri
-
Ve bunları anlamalarına yardımcı olacak
-
Kaynaklar yaratmak için ulusal çapta çok
-
Büyük bir güç mevcut.
-
İhtiyacı olan insanların anlaması gereken
-
Eğer bir yardım varsa bunun
-
Yardım etmekle ilgili
-
Olduğu, kişiyle ilgili olmadığıdır.
-
Bu süreçle ilgili. Bu yardıma ihtiyacı
-
Olan insanlar için işlerin daha iyi veya
-
Kolay olacağına dair umuttur,
-
Ne olduklarından bağımsız olarak onlara
-
Yardım eden insanlar var. Ah, tıpkı
-
Engelli bireylerin engelli bireyler için
-
Ev yapmaları gibi,
-
Daha ne kadar iyi olabilir ki? Önemli olan
-
Her iki şekilde de vermek ve almak kişinin
-
Engeliyle ilgili değildir. Ne olursa olsun
-
Zamanımı vererek yardım ediyorum,
-
Minnetarlık, yardıma ihtiyaç duyan ve
-
Yardım edilmiş kişilerden teşekkür geri
-
Dönüşleri aldığımı biliyorum ve bu benim
-
İçi yeterli, yani
-
Her deneyim önemlidir. Gönüllülük hakkında
-
Bildiğimiz şeylerden bir tanesi ise
-
Sosyal bağlantı duygusunu sağlayan bir
-
Toplulukla bir araya gelme, ve bağış
-
Yapma fırsatı herkes için
-
Sadece psikolojik ve manevi olarak degil,
-
Aynı şekilde bedensel olarakta
-
Çok faydalıdır. İnsanlar gönüllü olmak
-
Gibi topluluk aktivitelerine katıldıkları
-
Zaman daha uzun yaşarlar.
-
Daha sağlıklı olurlar, daha az
-
Ağrıları, daha az sakatlıkları olur.
-
İşte buradayız canlı, güzel,
-
Güneşli Hawaii'ye geldik, ve ben vurmaya,
-
Yumruklamaya ve çalışmaya hazırım.
-
Bence çoğu zaman insanlar
-
Bana yaklaşırlarken endişeli ve benimle
-
Sadece engelim yüzünden konuşuyorlar.
-
Bence insanlar öyle demek istemiyorlar.
-
Bazen insanlar eğer
-
Eşimle dışarıdaysam onlar
-
Benim yerime eşimle konuşurlar ve bir şey
-
Başıma geldi havaalanında
-
Biletleri alırken. Orada ki adam
-
Asla bana biletlerimi geri vermiyor
-
Hep eşime veriyor ve hep eşime
-
Benim hakkımda sorular soruyor
-
Ve ben şöyle oluyorum 'Ben tam buradayım
-
Seni duyabiliyorum ve ne dediğini
-
biliyorum'. Bilirsin bence hepimiz kendi
-
İşlerimizi yaparken böyle şeylere maruz
-
Kalıyoruz ve az çok dışarı çıkarak
-
Ve zamanımızdan gönüllülük ederek
-
Topluluğa hayırseverlik ediyoruz.
-
İnsanlar eğer bir engelin varsa
-
Gönüllülük hareketine ya da her neyseye
-
Katkıda bulunamadığını düşünüyorlar
-
Biliyor musun? Ve bence bu önemli.
-
Bence engellere sahip kişilerin oralarda
-
Dünyada bir fark yarattıklarını
-
Bilmek toplum için çok önemli.
-
Bir keresinde kenara çekildim ve
-
Polis genellikle yaptıkları gibi kapıma
-
Gelmek yerine ve
-
Ah, nasıl sürüyorsun ve lisansın
-
Var mı ve vay çok havalı değil mi demek
-
Yerine hoperlorünü aldı ve ellerini
-
Görmem lazım derhal
-
Dedi ve ben
-
Kollarım yok diye bağırdığımdaysa,
-
Silahını çıkarttı ve ben onun
-
Kapının arkasında vurmaya hazır halde
-
Dikiz aynamdan görebiliyordum. Dünya
-
Üzerinden bende istediği tek
-
Bir şey benim ne kadar istesemde
-
Uyamadığım tek şeydi. Bence
-
Her zaman engele sahip bir kişi
-
Dışarı çıktığında ve hayatını utanmadan
-
Ve korkmadan yaşadığında bir anlamda
-
Bir mesaj veriyor. Bence insanlar
-
Sosyal damgalar açısından yaşlandıkça
-
Daha az istekli oluyorlar insanların
-
İçindeki çeşitlilik ve farklılıkları
-
Anlamak için. Tarihsel olarak Sivil
-
Haklar Hareketinde olduğu gibi yanlış
-
Anlaşılmalar olmuş, engelli bireylerse,
-
Büyük ölçüde, hala varlığını sürdüren ön
-
Cephelerden biri olmuştur. Bence
-
İnsanları alışı olmadıkları bazı durumlara
-
Karşı sahip oldukları korku yüzünden.
-
Hayatın rahatsız görünen
-
Her durumuna aşina oldukça,
-
O zaman daha
-
Anlayışlı ve daha merhametli
-
Oluyoruz. İl defa Nancy'e yardım etmem
-
İstendiğinde, görme engelli birinin az
-
Çok ne yapabileceğini düşünüyordum.
-
Bir işin ne olduğunu betimledikten sonra
-
Onlara işi yapmak için ne gerektiğini
-
Sorarsanız, size gerekeni veya bunun
-
İyi bir eşleştirme olmadığını söyler. Ah
-
Yani bu atla deve değil. Belirli bir
-
Göreve dahil etmek istediğiniz kişiyle
-
Doğrudan konuşmanız gerekir ve onlarda
-
Size kalacak bir yere ihtiyaçları olup
-
Olmadığını söylerler. Çok gergindim
-
Ne beklemem gerektiğini bilmiyordum, ah
-
Hiç çivi çakmamıştım özellikle bir ev
-
İnşa ederken ve ne yapmam gerektiğini
-
Neyin olup bittiğini bilen kişilerin
-
Yönlendirmesiyle bulmuştum, beni
-
Düzenlememe yardım ederlerdi. Herkes çok
-
Harikaydı. Bu engele sahip biri
-
İle çalışabilmek engele sahip kişilerin
-
Aslında neler yapabileceğine dair zihnimi
-
Açtı. Amerikan kurumsal dünyasında
-
Çok çalıştığım için, eğer
-
Personelin içinde engele sahip biri varsa,
-
Ona nasıl davranılmalı?
-
Benim cevabım ise : Hayır herkese
-
Davrandığından farklı değil. İİnsanlar
-
Farklılarken daha çok birbirlerine
-
Benzerler. Görünebilir bir engele sahip
-
Birine baktığında, neyi başarabilecekerine
-
Dair ön yargılı fikirlere sahip
-
Olabilirsin. Söyleyebileceğimse,
-
Bu ön yargılı fikirleri uzak tutmaya ve
-
Kazandırabilecekleri imkanlara bakmaktır.
-
Engeli alabilir ve imkana
-
Dönüştürebiliriz. Hayattaki farklılıklar
-
Eksiklik demek değildir,
-
Sadece farklılık demektir. Eğer
-
Yardım etmek veya başka bir şey yapmak
-
İçi gönüllü olursam bu çözümün ya da
-
Bir takımın parçası olmak veya gerçekten
-
Yardım etmek istediğim içindir.
-
Sizi iyi tanımayan birinin,
-
Sizin vücudunuzda tüm hayatınız boyunca
-
Yaşamamış birinin kendilerince
-
Sizin neyi başarabileceğiniz hakkında
-
Sizden daha iyi fikirlerinin olduğunu
-
Farz etmesi çok yaygın bir yanlış kanıdır.
-
Bazı insanlar
-
Ben bir takım işi yapmaya çalıştığımda
-
Varsayımlar yapmışlar ve belki de
-
Sanıyolar ki engelim yüzünden o işi
-
Yapmaya yeterli değilim. Açık
-
Sorular her zaman en iyi yoldur,
-
O zaman az çok olabildiğince
-
Münasebetsizliği uzaklaştırabilirsin.
-
Engellere sahip gönüllülerin konaklamasını
-
sağlarken genellikle yapılması gereken
-
Görevler hakkında daha yaratıcı
-
Düşünmeleri anlamına gelir.
-
Gönüllere yapmamız gereken bu ah
-
Nasıl yapabileceğini düşünüyorsun?
-
Derken her hangi bir gönüllüye
-
Yaklaştığın gibi yaklaş. Eğer
-
Diğer yöntemler için önerilere açık
-
Olabilirsek bir şeyler yapılabilir o zaman
-
İnsanlar şaşırtıcı bir şekilde yaratıcı ve
-
Etkili çözümlerle gelebilirler. Umuyoruz
-
Ki insanlar kendi programları
-
İçin gönüllü ararken
-
Engelli gönüllüleri de
-
Kapsayacak şekilde
-
Halka ulaşmayı
-
Unutmazlar.
-
Birinin çıkıp 'bunu yapman gerektiğini
-
Düşünmüyorum. Bence bunu ya da şunu
-
Yapabilirsin' demesi çok heves kırıcı.
-
Örneğin, tekerlekli sandalye
-
Kullanan bir kişinin
-
Sadece bilgisayardan çalışabileceğini
-
Düşünmek yalnızca yanlıştır, ve
-
Ve gitarist yerine de profesyonel bir
-
Futbol oyuncusu olacağımı
-
düşünmekte
-
Sadece yanlış bir varsayımdır.
-
İnsanları dış görünüşlerine göre
-
Yargılayamayız. Hayallerimizi kabul
-
Edilen sınırlamalara göre seçmemeliyiz.
-
Ne yapmayı istediğimize karar vermeli ve
-
Sonra yapmak için bir yol bulmalıyız,
-
Ve bence bu hepimiz için genel geçerdir.
-
Algılarımızı biraz daha
-
Açmamız gerekiyor.
-
(Müzik)
-
Yükselmeyi hayal ederek geçip gidiyorsun.
-
Anlıyorsun ama kim olduğumu bilmiyorsun.
-
Peki sen kimsin? Nereden geliyorsun ve
-
Nereye gidiyorsun. Ve eğer sana dünyama
-
Katılmak için bir davetiye gönderseydim,
-
Gelir ve kalır mıydın? Ve eğer bir şarkı
-
Söylemek zorunda kalsaydım bunu söylerdim.
-
Biz senin düşündüğünden
-
Daha benzer olabiliriz, evet ben ve sen
-
Biz aynıyız. Gerçekten birinin
-
Suçlanması gerekiyor mu?
-
Biz aynıyız. Biz senin düşündüğünden daha
-
Benzer olabiliriz, söylediğim gibi sen ve
-
Ben biz aynıyız ve bundan utanmamız utanç
-
Verici. Başını saklıyorsun, kalbini
-
Saklama. Dağılmamak için kalbini
-
Kapatıyorsun. O adamı,
-
Tüm hayatı bir alışveriş arabasında
-
Yürürken gördüğünde, onun yanında dur
-
Ağlama. Sonra neden çok yanlız olduğunu
-
Merak ediyorsun. Biz senin düşündüğünden
-
Daha benzer olabiliriz, evet sen ve ben
-
Biz aynıyız. Hiç kimse
-
Suçlanmak zorunda değil, hayır, biz
-
aynıyız. Biz senin düşündüğünden daha
-
Bezer olabiliriz,
-
Dediğim gibi biz aynıyız. Bundan
-
Utanmamız utanç verici.
-
Bana başka şekilde bakmanı istemiyorum,
-
Ne diyeceğini düşünürken tereddüt etmeni.
-
Başka biri olmak istemezdim ve
-
Kendimden memnunum.
-
Çünkü biz senin düşündüğünden daha benzer
-
Olabiliriz (Müzik)
-
(Müzik, Çeviren: Ceylin Mete)