-
Not Synced
(meraklandıran müzik)
-
Not Synced
(Guadalupe)
İsim bana çok doğal bir şekilde geldi.
-
Not Synced
Oaxa'daydım ve bir hayalim vardı
-
Not Synced
Bu beni biraz silkeledi.
-
Not Synced
Birçok kelebek ve yıldırımları fırtınada
-
Not Synced
Bir arada gördüğümü hatırlıyorum.
-
Not Synced
Ve o sabah kalktığımda,
kırmızı ışıktaydım,
-
Not Synced
Ve iki büyükanne vardı,
-
Not Synced
Ve bu şifacının nasıl sık sık geldiğini
-
Not Synced
Ve kasabayı iyileştirdiğini
konuşuyorlardı.
-
Not Synced
Adı Mariposa Relampago'ydu.
-
Not Synced
O zaman, 'Ah vay. Daha şimdi kelebekler ve
-
Not Synced
Yıldırımlarla ilgili bir rüya gördüm.'
dedim.
-
Not Synced
İsmin geldiği yer burası.
-
Not Synced
'Mariposa Relampago.'
-
Not Synced
(rüzgar uğultusu)
-
Not Synced
(mızıka üfleme)
-
Not Synced
Bu oynayan ruhlar şu anda.
-
Not Synced
(mızıka üfleme)
-
Not Synced
(nazik mızıka üfleme)
-
Not Synced
(Guadalupe) Ses gerçekten çok güçlü.
-
Not Synced
İyileşmeyi deneyimlemenin evrensel bir
yolu var,
-
Not Synced
Ve bu ses kullanarak.
-
Not Synced
Ve herkes bunu hisseder.
-
Not Synced
Yaşayan herkes bunu hisseder.
Bitkiler de hisseder.
-
Not Synced
Hayvanlarda hisseder. Bebeklerde hisseder.
-
Not Synced
Bence herkesin bir şeyi iyileştirmeye
İhtiyacı vardır.
-
Not Synced
(çan çalar)
-
Not Synced
Birleşik Devletler'in sınırında
Yaşananların
-
Not Synced
Benim kim olduğuma büyük bir etkisi var.
-
Not Synced
El Salvador'dan gelen, İç Savaş'tan kaçan,
-
Not Synced
Belgesiz tek başına bir çocuktum.
-
Not Synced
Buraya 80'lerde göç ettim.
-
Not Synced
Benim için, sınır Meksika ve
Birleşik Devletleri sadece
-
Not Synced
Fiziksei olarak ayıran bir duvar değil,
-
Not Synced
Sığınmacıların çıktığı bütün bir yolculuk.
-
Not Synced
(dramatik müzik)
-
Not Synced
Kendim için yaptığım bir çalışma
-
Not Synced
Aslında belgesiz yapayalnız bir çocuk
olarak gezdiğim
-
Not Synced
O şehirlerle ve o kasabalarla yüzleşmek
için.
-
Not Synced
(meraklandıran müzik)
-
Not Synced
80'lerde büyüyen otobüs kültürü
-
Not Synced
El Salvador'da çok yaygındı
-
Not Synced
Çünkü bu şatafatlı,
-
Not Synced
Eskiden Amerikan sarı okul otobüsleri
vardı.
-
Not Synced
Bu otobüslerden büyülenmiştim
-
Not Synced
Çünkü son derece dekore edilmişlerdi.
-
Not Synced
Ve tüm detaylara bakmaya kafayı takmıştım,
-
Not Synced
Tüm ışıltılı objelere,
Tüm el yapımı eşyalara,
-
Not Synced
Tüm gülünç şeylere.
-
Not Synced
(çan çalar)
-
Not Synced
Bütün fikir bana El Salvador'dan
Amerika'ya
-
Not Synced
Otobüs getirmek istememle geldi,
-
Not Synced
Ve ben bir çocukken sahip olduğum aynı
-
Not Synced
Göç yoluna sahip olmasını istedim.
-
Not Synced
(meraklandıran müzik)
-
Not Synced
(metal sesleri)
-
Not Synced
(metal sesleri devam ediyor)
-
Not Synced
Bir gong'a dönüştürmek için,
İl önce dümdüz etmeliyiz.
-
Not Synced
Burda dev bir göçük var
-
Not Synced
Ve birkaç kusurda burada,
Ama halledebileceğimizi düşünüyorum.
-
Not Synced
(kuşlar cıvıldıyor)
-
Not Synced
Benim için, kendi enstrümanlarımı yapmak
-
Not Synced
Hep önemli olmuştur.
-
Not Synced
Heykellerimi yaparken bile,
-
Not Synced
Her zaman onlar için geri dönüştürülmüş
-
Not Synced
Materyalleri kullanmayı düşünürüm,
-
Not Synced
Ve cisimleri yeniden şekillendirmeyi.
-
Not Synced
Animist düşünce ve bu malzemelerin
-
Not Synced
Tuttuğu enerji keşfediyor olduğum şey için
-
Not Synced
Gerçekten önemli.
-
Not Synced
(kuşlar cıvıldıyor)
-
Not Synced
(kuşların cıvıldaması yoğunlaşıyor)
-
Not Synced
(kuşların cıvıldaması duruyor)
-
Not Synced
New York'ta öğrenciyken hayranlık
-
Not Synced
Duyabileceğim çok rol model yoktu.
-
Not Synced
Öğretmenlerimin nelerden geçtiğimi
-
Not Synced
Ve bu iyileşmenin benim için ne kadar
-
Not Synced
Önemli olduğunu bilmediğini farkettim.
-
Not Synced
Sahip olduğum en büyük etki geriye
-
Not Synced
Atalarıma, Maya'ya, Şifacı'ya bakmaktı.
-
Not Synced
Tamam, göreyim seni, Billy.
-
Not Synced
(Guadalupe) Onlar iyileştiricilerdi.
-
Not Synced
Yazabilen ve çizebilen ve yontabilen
-
Not Synced
ayrıca ritüelleri yaratabilen kişilerdi
Onlar.
-
Not Synced
Doğrudan onlara bağlı,
-
Not Synced
Şöyleydim, 'Bende
iyileştirme ritüelleri yapmak istiyorum.
-
Not Synced
(nazik mızıka müziği)
-
Not Synced
(nazik mızıka müziği yoğunlaşıyor)
-
Not Synced
(Guadalupe) Bu bir titreşimli otobüs.
-
Not Synced
Bu bir titreşimli iyileştirme enstrümanı.
-
Not Synced
(rüzgar uğultusu)
-
Not Synced
'Maripoa Relampago'nun 700'e yakın objesi
Var.
-
Not Synced
Her objenin benim için bir anlamı var.
-
Not Synced
İşin bir kısmı aslında objeleri bulmak
için.
-
Not Synced
(çan çalar)
-
Not Synced
Meksika'daydım
-
Not Synced
Ve bir çift metalik gümüş terlik gördüm,
-
Not Synced
Ve çocuk uzun bir süredir yürüyormuş gibi
-
Not Synced
Görünüyordu.
-
Not Synced
Gördüğümde neredeyse duygusallaştım,
-
Not Synced
Ve yürümenin ve bütün belgesiz, yerinden
-
Not Synced
Edilmiş benimle birlikte seyahat etmiş
Olan
-
Not Synced
Çocukların enerjisini hissettim.
-
Not Synced
'Mariposa Relampago' yu
-
Not Synced
Geçtiği bütün şehirlerde
-
Not Synced
Deneyimlemiş binlerce kişi var.
-
Not Synced
Sınıra gezinti için gerçekten
olabildiğince
-
Not Synced
Otobüs istedim.
-
Not Synced
(rüzgar hışırtısı)
-
Not Synced
(nazik müzik)
-
Not Synced
(kalabalık sesleri)
-
Not Synced
Herkese, geldiğiniz için teşekkür ederim.
-
Not Synced
Bir parkta veya okyanusun kenarında
oturduğunuzu
-
Not Synced
Ve sadece kuşları dinlediğinizi düşünün.
-
Not Synced
Meditasyonda deneyimi hissetmek için
-
Not Synced
Uzman olmanıza gerek yok.
-
Not Synced
Sadece dinleyin.
-
Not Synced
(yumuşak üfleme sesi)
-
Not Synced
(nazik ambiyans müziği)
-
Not Synced
(yumuşak üfleme sesi devam ediyor)
-
Not Synced
(nazik ambiyans müziği devam ediyor)
-
Not Synced
(çan tekrar tekrar çalıyor)
-
Not Synced
Bir tören yaparken
-
Not Synced
Ve bir ses üretirken,
-
Not Synced
Bir enstrüman çalıyormuşum gibi bile
hissettirmiyor.
-
Not Synced
Ses farklı şekillerde kullanılabilir.
-
Not Synced
'Mariposa'nın gücü otobüsün etrafında
-
Not Synced
Ayrıca otobüsün içinde de hissedilebilir.
-
Not Synced
Otobüste otururken veya uzanırken
-
Not Synced
Ve titreşimi
-
Not Synced
Ve sahip olduğu iyilleşme kalitesini
hissedebilirsin.
-
Not Synced
(nazik müzik titreşimleri)
-
Not Synced
Törene giderken çok karışık hislerim
vardı.
-
Not Synced
(nazik müzik titreşimleri devam eder)
-
Not Synced
Halka açıktı,
-
Not Synced
Ama sınır devriyesi ajanlarımız da vardı
-
Not Synced
Tören sırasında otobüste.
-
Not Synced
Marfa'da olmak, çocukken geçtiğim tıpkı
yollara
-
Not Synced
Benzer bir ortam,
-
Not Synced
Sanırım belli bir noktada gözyaşları
içindeydim.
-
Not Synced
Ve çok korkutucu bir mekandı.
-
Not Synced
Kimlik göstermen ve bir vatandaş
olduğunu
-
Not Synced
Söylemen gereken belirli yollar var.
-
Not Synced
Doğrusu bölgeden mültecileri tutuklanmak
-
Not Synced
Ve sınır dışı etmek için gezen bir zeplin
var.
-
Not Synced
Halkım onları çok tehditkar olarak
görüyor,
-
Not Synced
Ancak farkettim ki sınır devriyesi
ajanlarına karşı
-
Not Synced
Bir tören yapmak istiyorum,
-
Not Synced
Çünkü bu sadece yaralanmış kişileri
-
Not Synced
İyileştirme için değil,
-
Not Synced
Ancak diğer karışık durumları da
iyileştirmek için.
-
Not Synced
(üfleme sesi)
-
Not Synced
(meraklandıran müzik)
-
Not Synced
(Irlanda) Çalıştığım kamp,
-
Not Synced
Sınırı tek başına geçen
-
Not Synced
Çocuklar için bir yerdi,
-
Not Synced
İlk önce, sınır devriye merkezine
giderler,
-
Not Synced
Ve oradan, bir kampa gönderilirler.
-
Not Synced
Onlar sadece çocuklar,
-
Not Synced
Yani bu onları endişeli ve üzüntülerini
-
Not Synced
Görmeyide zorlaştırıyor.
-
Not Synced
Onlar hayatımda tanıştığım en dayanıklı
-
Not Synced
Çocuklardanlar.
-
Not Synced
(nazi müzik titreşimleri)
-
Not Synced
İş arkadaşımla telefondaydım
-
Not Synced
Ve ona seni anlatıyordum.
-
Not Synced
'Kanka, bu adam, ilgilendiğimiz çocukların
-
Not Synced
Yetişkin versiyonu.'
-
Not Synced
Bunu söylemen çok garip, çünkü
-
Not Synced
Dün sınırda çalışan bir güvenlik polisiyle
Konuşuyordum.
-
Not Synced
Benimle konuşmaya başladığında,
-
Not Synced
Sanki karşılaştığı 8 yaşında bir
çocukmuşum
-
Not Synced
Gibi benimle konuşuyordu.
-
Not Synced
Biliyor musun?
-
Not Synced
O şöyleydi,
'Evet, sana sarılmak istedim,
-
Not Synced
Seni tutmak istedim, ama yapamadım.'
-
Not Synced
(çan çalma sesi)
-
Not Synced
(çan tekrar çalar)
-
Not Synced
(çan tekrar çalar)
-
Not Synced
(rüzgar uğultusu)
-
Not Synced
(çan tekrar çalar)
-
Not Synced
(çan tekrar çalar)
-
Not Synced
(dalgalar sıçrar)
-
Not Synced
(çan tekrar çalar)
-
Not Synced
(nazik mızıka müziği)
-
Not Synced
(görsellerin ritminde nazik mızıka müziği)
-
Not Synced
(Guadalupe) El Salvador'da bir çocuk
olarak,
-
Not Synced
Sürekli New York ufuk çizgisini çizerdim.
-
Not Synced
Ve ufuk çizgisine baktığımda,
-
Not Synced
Birleşik Devletler'e yolculuğumu
simgelerdi.
-
Not Synced
(nazik mızıka müziği)
-
Not Synced
Yolculuk bugün daha devam ediyor.
-
Not Synced
(nazik müzik titreşimleri)
-
Not Synced
İyileşme geri kalan hayatım boyunca
devam edecek.
-
Not Synced
Ses ilaçtır.
-
Not Synced
(gök gürültüsü)
-
Not Synced
(mızıka hafifçe durur)
-
Not Synced
(rüzgar uğuldar, Çeviren: Ceylin Mete)