Ön yargı bazen iyi bir şey olabilir mi?
-
0:02 - 0:03Ön yargı ve yanlılığı
düşündüğümüzde -
0:03 - 0:05aptalca ve kötü şeyler yapan
-
0:05 - 0:08aptal ve kötü insanları
düşünmeye meyilliyiz. -
0:08 - 0:10Bu fikir, İngiliz eleştirmen
-
0:10 - 0:12William Hazlıtt tarafından
-
0:12 - 0:15''Ön yargı cehaletin çocuğudur.''
şeklinde güzelce özetlenmiştir. -
0:15 - 0:17Burada sizi bunun yanlış olduğuna
-
0:17 - 0:19ikna etmek istiyorum.
-
0:19 - 0:21Sizi
-
0:21 - 0:22ön yargı ve taraflılığın
-
0:22 - 0:26doğal olduğuna, çoğunlukla rasyonel
ve hatta -
0:26 - 0:28etik olduğuna
ikna etmek istiyorum. -
0:28 - 0:30Bunu bir defa anlarsak
-
0:30 - 0:32bunlara dair şeyler yolunda gitmediğinde,
-
0:32 - 0:33kötü sonuçlandığında
-
0:33 - 0:35onlardan anlam çıkarabilmemiz için
-
0:35 - 0:38ne yapılacağını bilmek için
daha iyi bir noktada -
0:38 - 0:39olacağımızı düşünüyorum.
-
0:39 - 0:42Belli başlı şeylerle başlayalım.
Siz bana bakarsınız, -
0:42 - 0:44adımı ve hakkımda belli
başlı şeyler bilirsiniz -
0:44 - 0:46ve yargılamalar yaparsınız.
-
0:46 - 0:49Etnik kökenim, politik yaklaşımım,
-
0:49 - 0:51dini inançlarım hakkında
tahminler yürütebilirsiniz. -
0:51 - 0:55Ve gerçek şu ki, bu yargılamalar
genellikle doğru çıkar. -
0:55 - 0:57Bu tarz durumlarda bir hayli iyiyizdir.
-
0:57 - 0:58Bu tarz durumlarda
çok iyiyiz -
0:58 - 1:01çünkü insanlar hakkında
atıp tutma kabiliyetimiz -
1:01 - 1:04zihnimizin keyfi olarak verdiği
bir yanıt değil, -
1:04 - 1:07daha çok
-
1:07 - 1:08dünyadaki kategorilere ayrılmış
insanlar ve diğer şeylerlerle -
1:08 - 1:10birlikte deneyimlediğimiz
-
1:10 - 1:11daha genel bir sürecin
-
1:11 - 1:13bir uygulamasıdır
-
1:13 - 1:15ve bu kategorilerin
aşamalarını genellemek için -
1:15 - 1:17deneyimlerimizi kullanabiliriz.
-
1:17 - 1:19Buradaki herkes
-
1:19 - 1:21sandalyelere, elmalara, köpeklere ve
-
1:21 - 1:23buna dayanan çok sayıda
tecrübeye sahiptir. -
1:23 - 1:26Benzersiz örnekleri görebilir,
tahmin edebilirsiniz. -
1:26 - 1:27Sandalyeye oturabilir,
-
1:27 - 1:30elmayı yiyebilirsiniz,
köpek de havlayabilir. -
1:30 - 1:32Yanılıyor da olabiliriz.
-
1:32 - 1:33Oturduğunuzda sandalye kırılabilir,
-
1:33 - 1:36elma zehirli olabilir,
köpek de havlamayabilir. -
1:36 - 1:39Örneğin bu benim köpeğim Tessie.
Kendisi havlamaz. -
1:39 - 1:41Ama çoğunlukla, bu işte iyiyiz.
-
1:41 - 1:43Çoğunlukla, hem sosyal hem de diğer
-
1:43 - 1:45alanlarda iyi tahminler yürütüyoruz.
-
1:45 - 1:47Bunu yapamayacak olsaydık,
-
1:47 - 1:50karşılaştığımız yeni durumlarda
tahmin yürütemeyecek olsaydık -
1:50 - 1:52hayatta kalamazdık.
-
1:52 - 1:55Aslında, Hazlitt de
muhteşem denemesinde -
1:55 - 1:56daha sonra bunu kabulleniyor.
-
1:56 - 1:59"Genel yargı ve hükümlerin yardımı olmadan
-
1:59 - 2:01odadaki yolumu bulamaz;
-
2:01 - 2:03ne koşullar içinde kendimi nasıl
gerçekleştireceğimi -
2:03 - 2:08ne de hayatla ilgili herhangi bir
durumda ne hissedeceğimi kestiremezdim." -
2:08 - 2:09Ya da yanlılığı ele alın.
-
2:09 - 2:11Şimdi bazen, biz dünyayı
-
2:11 - 2:13biz ve ötekiler olarak ayırıyoruz,
bir grup diğerine karşı -
2:13 - 2:15ve bazen bunu yaptığımızda
-
2:15 - 2:16yanlış bir şey yaptığımızı biliyoruz,
-
2:16 - 2:18bir bakıma da bundan
utanç duyuyoruz. -
2:18 - 2:21Ama diğer zamanlarda
bundan gurur duyuyoruz. -
2:21 - 2:22Açık bir şekilde kabul ediyoruz.
-
2:22 - 2:23Benim favori örneğim
-
2:23 - 2:26geçen seçimlerden önceki
Cumhuriyetçi bir tartışma -
2:26 - 2:28sırasında seyircilerden
gelen bir soru. -
2:28 - 2:30(Video) Anderson Cooper:
-
2:30 - 2:32soru yabancı yardımla ilgili?
Evet, hanımefendi. -
2:34 - 2:37Seyirci: Amerikan halkı ülkemizde
-
2:37 - 2:39şu an acı çekiyor.
-
2:39 - 2:42Neden diğer ülkelere
-
2:42 - 2:44tüm bu yardımlara
kendimizin ihtiyacı varken -
2:44 - 2:48yardım göndermeye devam ediyoruz?
-
2:48 - 2:50Sunucu: Vali Perry,
buna ne dersiniz? -
2:50 - 2:51(Alkış)
-
2:51 - 2:53Rick Perry: Kesinlikle, bence bu..
-
2:53 - 2:55Paul Bloom: Sahnedeki herkes
-
2:55 - 2:56seyircinin sorusuna katılıyor
-
2:56 - 2:59bu da Amerikalılar olarak,
Amerikalıları diğer insanlardan -
2:59 - 3:01daha fazla önemsemeliyiz.
-
3:01 - 3:04Hatta, genelde insanlar kendi ülkeleri
ya da etnik grupları için -
3:04 - 3:08dayanışma, sadakat, gurur, vatanseverlik
-
3:08 - 3:10gibi duyguların etkisi altındadır.
-
3:10 - 3:13Politikadan bağımsız olarak, pek çok
insan Amerikalı olmaktan gurur duyar -
3:13 - 3:16ve Amerikalılara diğer ülke
vatandaşlarına nazaran iltimas tanır. -
3:16 - 3:18Diğer ülke vatandaşları da kendi
ulusları için aynı duyguları hisseder -
3:18 - 3:21ve biz de kendi etniğimizle
aynı duyguları hissederiz. -
3:21 - 3:22Şimdi bazılarınız karşı çıkabilir.
-
3:22 - 3:24Bazılarınız kozmopolit olabilir
-
3:24 - 3:27etnik ve milliyetin ahlaki egemenlik
-
3:27 - 3:29taşımaması gerektiğini düşünebilir.
-
3:29 - 3:31ama siz entelektüeller bile
-
3:31 - 3:33arkadaş ve aile gibi yakın olduğunuz
-
3:33 - 3:36iç gruba doğru bir çekim olması
-
3:36 - 3:37gerektiğini kabul eder.
-
3:37 - 3:39Yani siz bile onlar ve biz
-
3:39 - 3:41diye bir ayrım yapıyorsunuz.
-
3:41 - 3:44Şimdi, bu ayrım yeterince doğal
-
3:44 - 3:46ve çoğunlukla yeterince ahlaki,
ama ters gidebilir. -
3:46 - 3:48Bu büyük sosyal psikolog
-
3:48 - 3:51Henri Tajfel'in araştırmasının parçasıydı.
-
3:51 - 3:53Tajfel, 1919'da Polonya'da doğdu,
-
3:53 - 3:56Fransa'da üniversiteye
gitmek için ayrıldı -
3:56 - 3:58çünkü bir Yahudi olarak Polonya'da
üniversiteye gidemezdi. -
3:58 - 4:01daha sonra II. Dünya Savaşında
-
4:01 - 4:02Fransız ordusuna katıldı.
-
4:02 - 4:04Esir düştü ve kendisini bir savaş
-
4:04 - 4:05kampında mahkum olarak buldu,
-
4:05 - 4:07onun için korkunç zamanlardı
-
4:07 - 4:10çünkü Yahudi olduğunun
ortaya çıkması halinde -
4:10 - 4:11yüksek olasıkla kurtulamayacağı
-
4:11 - 4:13bir toplama kampına gönderilebilirdi.
-
4:13 - 4:16Hatta, savaş sona erip
serbest bırakıldığında -
4:16 - 4:18pek çok arkadaşı ve ailesi ölmüştü.
-
4:18 - 4:20Birçok farklı uğraşın içinde bulundu.
-
4:20 - 4:22Savaş yetimlerine yardım etti.
-
4:22 - 4:24Ancak ön yargı bilimine
-
4:24 - 4:25uzun soluklu bir ilgisi vardı
-
4:25 - 4:28klişeler üzerine saygıdeğer
bir İngiliz bursu -
4:28 - 4:30açılınca başvurdu
-
4:30 - 4:31ve kazandı,
-
4:31 - 4:33sonrasında bu harika kariyerine başladı.
-
4:33 - 4:36Kariyerini başlatan
-
4:36 - 4:38çoğu insanın soykırımın yanlış
-
4:38 - 4:40olduğunu düşünme şekliyle ilgili
görüşüydü. -
4:40 - 4:42Çoğu insan zamanında
-
4:42 - 4:44soykırımı Alman tarafında
-
4:44 - 4:47bir çeşit trajik defoyu temsil eden,
-
4:47 - 4:51genetik bir kusur,
otoriter kişilik yapısı gibi gördü. -
4:51 - 4:53Tajfel bunu reddetti.
-
4:53 - 4:56Tajfel soykırımda gördüğümüzün
-
4:56 - 4:58her birimizin içinde olan
-
4:58 - 5:00normal psikolojik sürecin yalnızca
-
5:00 - 5:01abartılı bir tezahürü
olduğunu söyledi. -
5:01 - 5:04Bunu araştırmak için, İngiliz gençlerle
-
5:04 - 5:06bir dizi klasik çalışma yaptı.
-
5:06 - 5:07Çalışmalarından birinde yaptığı,
-
5:07 - 5:10İngiliz gençlere çok çeşitli
sorular sormak oldu -
5:10 - 5:12ve cevaplara göre, dedi ki
-
5:12 - 5:14"Cevaplarınıza baktım,
ve cevaplarınıza dayanarak -
5:14 - 5:16"Siz..."
-
5:16 - 5:17yarısına
-
5:17 - 5:20"...Kandinsky ve
onun çalışmalarına hayransınız." -
5:20 - 5:23diger yarısına da "...Klee ve
onun çalışmalarına hayransınız." dedi. -
5:23 - 5:25Tamamiyle sahteydi.
-
5:25 - 5:27Cevapların Kandinsky ya da
Klee'yle alakası yoktu -
5:27 - 5:30Muhtemelen sanatçıları duymamışlardı bile
-
5:30 - 5:33Sadece rastgele ayırmıştı.
-
5:33 - 5:36Bulduğu ise kategorilerin önemli olduğuydu
-
5:36 - 5:39daha sonra deneklere para verdiğinde,
-
5:39 - 5:40parayı diğer gruptansa
-
5:40 - 5:42kendi grup üyelerine
-
5:42 - 5:44vermeyi tercih ettiler.
-
5:44 - 5:46Daha kötüsü, en çok kendi grupları
-
5:46 - 5:48ve diğer grup arasında
-
5:48 - 5:51bir farklılık kurmaya meraklıydılar,
-
5:51 - 5:53eğer böyle yaparak diğer gruba
daha bile az verebileceklerse -
5:53 - 5:58kendi grupları için
paradan vazgeçeceklerdi -
5:58 - 6:00Bu taraflılık çok erken
zamanlarda ortaya çıkıyor gibi. -
6:00 - 6:03İş arkadaşım ve eşim, Karen Wynn, Yale'de
-
6:03 - 6:04bebeklerle bir dizi
çalışmada bulundu -
6:04 - 6:07burada bebeklere kuklalar sunuyor,
-
6:07 - 6:09bu kuklaların belli
yiyecek tercihleri var. -
6:09 - 6:11Kuklalardan biri bezelye seviyor olabilir.
-
6:11 - 6:14Diğeri kraker sevebilir.
-
6:14 - 6:16Bebeklerin kendi yemek tercihlerini
test ettiler -
6:16 - 6:19ve bebekler genelde krakeri tercih etti.
-
6:19 - 6:22Ama soru şu, bu bebeklerin kuklalara
-
6:22 - 6:25nasıl davrandığını etkiliyor mu?
Gayet etkiliyor. -
6:25 - 6:26Genelde kendileriyle aynı
-
6:26 - 6:30yemek zevkine sahip
kuklaları tercih ediyorlar -
6:30 - 6:32ve kötüsü, farklı yemek
tercihine sahip kuklayı -
6:32 - 6:35cezalandıran kuklaları
tercih ediyorlar. -
6:35 - 6:38(Kahkaha)
-
6:38 - 6:41Bu tür grup-içi, grup-dışı psikolojisini
sürekli görüyoruz. -
6:41 - 6:43Farklı ideolojilerdeki
-
6:43 - 6:45politik çatışmalarda görüyoruz.
-
6:45 - 6:49Aşırı ucunu, savaş durumlarında görüyoruz
-
6:49 - 6:52dış gruba sadece az vererek değil
-
6:52 - 6:54insanlıktan çıkararak
-
6:54 - 6:56aynı Nazi'lerin Yahudilere
haşerat ya da bit gibi -
6:56 - 6:58baktığı perspektifte
-
6:58 - 7:02ya da Amerikalıların Japonlara
fare yakıştırmasında görüyoruz. -
7:02 - 7:05Genellemeler de ters gidebilir.
-
7:05 - 7:07Yani bazen rasyonel ve faydalılar
-
7:07 - 7:08ancak bazen akıl dışılar
-
7:08 - 7:10yanlış cevaplar veriyorlar
-
7:10 - 7:11ve diğer zamanlarda
-
7:11 - 7:13tamamiyle ahlak dışı sonuçlara
sebep oluyorlar. -
7:13 - 7:16En çok üzerinde çalışılan
-
7:16 - 7:17konu ırk meselesi.
-
7:17 - 7:192008 seçimleri öncesinde
-
7:19 - 7:21sosyal psikologların, hangi adayların
-
7:21 - 7:24Amerikan bayrağıyla bilinçsiz
bir eşleştirmenin olduğu -
7:24 - 7:27ve ne ölçüde Amerika ile
özdeşleştirildiğine derinlemesine -
7:27 - 7:31baktığı harika bir çalışma vardı.
-
7:31 - 7:32Çalışmalarının birinde
-
7:32 - 7:33Obama ve McCain'i karşılaştırdılar.
-
7:34 - 7:38McCain'in Obama'dan daha
Amerikalı algılandığını keşfettiler ve -
7:38 - 7:40bir noktaya kadar, insanlar
bunu duymaktan şaşırmadılar. -
7:40 - 7:42McCain ünlü bir savaş kahramanı ve
-
7:42 - 7:44pek çok insan açıkça onun
Obama'dan daha -
7:44 - 7:47Amerikalı bir hikayesi
olduğunu söyleyecektir. -
7:47 - 7:49Ama Obama'yı da İngiliz Başbakan
-
7:49 - 7:51Tony Blair ile karşılaştırdılar
-
7:51 - 7:53ve Blair'in da Obama'dan daha
-
7:53 - 7:56Amerikalı bulunduğunu gördüler
-
7:56 - 7:58ki Amerikalı olmadığını
-
7:58 - 8:01açıkça
bildikleri halde. -
8:01 - 8:02Ama tabii ki teninin rengine
-
8:02 - 8:05göre tepki veriyorlardı.
-
8:05 - 8:07Bu genellemeler ve taraflılığın
-
8:07 - 8:09incelikli ve çok önemli
-
8:09 - 8:12gerçek-dünya sonuçları var.
-
8:12 - 8:14Yakın zamanda yapılan bir çalışmada,
araştırmacılar -
8:14 - 8:18eBay'e beysbol kart
reklamları yerleştirdiler. -
8:18 - 8:20Bazılarını tutanların elleri beyaz,
-
8:20 - 8:22bazıları siyahtı.
-
8:22 - 8:23Kartlar ise aynıydı.
-
8:23 - 8:24Siyahlar tarafından tutulanlar
-
8:24 - 8:27beyazlar tarafından
tutulanlara göre -
8:27 - 8:29kayda değer ölçüde daha az teklif aldı.
-
8:29 - 8:31Standford'da yapılan araştırmada
-
8:31 - 8:36psikologlar beyaz bir insanın cinayetinden
-
8:36 - 8:39mahkum olmuş insanların
vakalarını incelediler. -
8:39 - 8:42Görünen o ki, diğer her şey
sabit tutulduğunda -
8:42 - 8:44eğer soldakinden çok
-
8:44 - 8:46sağdaki adama benziyorsanız
-
8:46 - 8:48idam edilme ihtimaliniz daha yüksek.
-
8:48 - 8:50Büyük ölçüde böyle, çünkü
-
8:50 - 8:53sağdaki adam daha prototip siyah
-
8:53 - 8:55daha prototip bir
Afrikalı-Amerikalı gözüküyor -
8:55 - 8:57ve anlaşılan o ki bu,
insanların onunla ilgili -
8:57 - 9:00ne yapılması gerektiği yönündeki
kararlarını etkiliyor. -
9:00 - 9:01Yani şimdi bunu öğrendik
-
9:01 - 9:03peki bununla nasıl
mücadele edeceğiz? -
9:03 - 9:04Birçok farklı yol var.
-
9:04 - 9:05Biri
-
9:05 - 9:07insanların duygusal tepkilerine
-
9:07 - 9:10ve empatilerine hitap etmek
-
9:10 - 9:11bunu da çoğu kez hikayeler üstünden yaparız.
-
9:11 - 9:14Eğer liberal bir ebeveynseniz
-
9:14 - 9:16ve çocuklarınızı geleneksel olmayan
ailelerin esasına -
9:16 - 9:18inanmaları yönünde
teşvik etmek istiyorsanız -
9:18 - 9:20onlara bunun gibi bir kitap verebilirsiniz.
["Heather'in iki annesi var"] -
9:20 - 9:22Eğer muhafazakarsanız ve
farklı bir tavrınız varsa, -
9:22 - 9:24onlara böyle bir kitap verebilirsiniz.
-
9:24 - 9:26(Gülüşmeler)
["Anne yetiş! Yatağımın altında liberaller var"] -
9:26 - 9:29Ama genelde, hikayeler
-
9:29 - 9:31isimsiz yabancıları önemli kılabilir
-
9:31 - 9:34ve fikir şu ki; insanlara birey
olarak odaklandığımızda -
9:34 - 9:36onları önemsiyoruz
-
9:36 - 9:38tarih boyunca kendini kanıtlamış bir fikir
-
9:38 - 9:41Stalin'in söylediği varsayılan bir söz
-
9:41 - 9:42"Bir kişinin ölümü trajedi,
-
9:42 - 9:44bir milyonun işe ölümü istatistiktir"
-
9:44 - 9:46ve Rahibe Teresa demiştir ki
-
9:46 - 9:47"Eğer kitlelere bakacak olursam,
asla harekete geçmem. -
9:47 - 9:50eğer birine bakarsam, geçerim."
-
9:50 - 9:52Psikologlar bunu araştırdılar.
-
9:52 - 9:53Örneğin, bir çalışmada
-
9:53 - 9:56insanlara bir krizle ilgili
bir dizi bilgi verildi -
9:56 - 10:00ve krizi çözmek için ne kadar
-
10:00 - 10:02bağışta bulunacaklarına bakıldı
-
10:02 - 10:04diğer grupla hiçbir
bilgi paylaşılmadı -
10:04 - 10:06ama bir kişiden bahsedildi
-
10:06 - 10:08onlarla kişinin yüzü ve ismi paylaşıldı
-
10:08 - 10:11bu kişiler çok daha fazla
yardımda bulundular. -
10:11 - 10:13Bunların hiçbirinin hayır işleriyle
-
10:13 - 10:15uğraşanlara sır olduğunu sanmıyorum.
-
10:15 - 10:18İnsanlar genelde diğer insanları
-
10:18 - 10:19istatistik ve bilgilerle
boğmazlar. -
10:19 - 10:20Daha ziyade,
yüzler gösterirler, -
10:20 - 10:22insanları gösterirler.
-
10:22 - 10:25Bir bireye karşı duyduğumuz sempatinin
-
10:25 - 10:27genişletilerek o kişinin olduğu gruba da
-
10:27 - 10:30yayılabilmesi mümkün.
-
10:30 - 10:33Bu Harriet Beecher Stowe.
-
10:33 - 10:35Bu hikaye, belki uydurma,
-
10:35 - 10:37Başkan Lincoln
-
10:37 - 10:39Sivil Savaş'ın ortasında
Beyaz Saray'a çağırıp, -
10:39 - 10:41ona şöyle demiştir
-
10:41 - 10:43"Demek büyük savaşı başlatan
küçük hanım sizsiniz" -
10:43 - 10:45"Tom Amca'nın Kulübesi" nden
bahsediyordu. -
10:45 - 10:48"Tom Amca'nın Kulübesi" büyük bir felsefe
-
10:48 - 10:51ya da teoloji hatta edebi
bir kitap bile değil -
10:51 - 10:53ama insanları kendilerini
başkalarının yerine koymaları için -
10:53 - 10:56normalde koymayacakları insanlar için
-
10:56 - 10:58kölelerin yerine koydurması açısından
-
10:58 - 11:01harika bir iş yapıyor.
-
11:01 - 11:02ve bu büyük bir sosyal değişim için
-
11:02 - 11:04bir katalizör olabilirdi.
-
11:04 - 11:06Yakın zamanda, Amerika'ya bakarak
-
11:06 - 11:09son birkaç onyılda
-
11:09 - 11:13"The Cosby Show" gibi programların
Amerikalıların -
11:13 - 11:15Afrikalı-Amerikalılara karşı tavırlarında
-
11:15 - 11:18"Will and Grace" ve
"Modern Family" gibi programlarınsa -
11:18 - 11:20eşcinsel kadın ve erkeklerep
karşı tavrında -
11:20 - 11:21büyük değişim yarattığına inanmak
için bazı sebepler var. -
11:21 - 11:23Şunu söylemenin abartı olduğunu düşünmüyorum:
-
11:23 - 11:26Amerikadaki ahlaki değişim için büyük katalizör
-
11:26 - 11:29durum komedisi haline geldi.
-
11:29 - 11:30Ama yalnızca duygular değil
-
11:30 - 11:32mantığın gücüne dikkat çekerek
-
11:32 - 11:34noktalamak istiyorum.
-
11:34 - 11:36Bir noktada bu harika kitapta
-
11:36 - 11:37"The Better Angels of Our Nature,""
-
11:37 - 11:39Steven Pinker diyor ki;
-
11:39 - 11:42Eski Ahit komşunuzu sevin der,
-
11:42 - 11:45ve Yeni Ahit düşmanınızı sevin
-
11:45 - 11:47ama ben aslında ikisini de sevmiyorum,
-
11:47 - 11:49ama onları öldürmek de istemiyorum.
-
11:49 - 11:51Onlara karşı sorumluluklarım olduğunu biliyorum
-
11:51 - 11:54ama onlara karşı nasıl davranmam gerektiği
-
11:54 - 11:56konusunda ahlaki duygularım, inançlarım
-
11:56 - 11:58sevgi temeline dayanmıyor.
-
11:58 - 12:00İnsan haklarını anlamamda,
onların hayatının -
12:00 - 12:02benimki kadar değerli olduğu
inancında saklı. -
12:02 - 12:04Bunu desteklemek için,
-
12:04 - 12:06büyük filozof
-
12:06 - 12:08Adam Smith'ten bir hikaye anlatır
-
12:08 - 12:10ben de bu hikayeyi
-
12:10 - 12:11modern zamanlar için biraz
-
12:11 - 12:13değiştirerek anlatmak istiyorum.
-
12:13 - 12:15Adam Smith binlerce insanın
ölümünü hayal etmenizi -
12:15 - 12:17isteyerek başlar
-
12:17 - 12:19ve binlerce insanı hayal edin
-
12:19 - 12:21tanımadığınız bir ülkede
-
12:21 - 12:25Çin ya da Hindistan olabilir
ya da Afrika'da bir ülke. -
12:25 - 12:27Smith soruyor, nasıl tepki verirdiniz?
-
12:27 - 12:29derdiniz ki, bu çok kötü
-
12:29 - 12:31ve hayatınıza devam ederdiniz.
-
12:31 - 12:33The New York Times online ya da
başkasını açarsanız -
12:33 - 12:36keşfedersiniz , aslında bu bize sürekli olur
-
12:36 - 12:38hayatlarımıza devam ederiz.
-
12:38 - 12:40Ama onun yerine, Smith'in
-
12:40 - 12:41bunu yarın öğreneceğinizi söylediğini hayal edin
-
12:41 - 12:44serçe parmağınız kesilecek.
-
12:44 - 12:46Smith bu durumun farkettireceğini söyler.
-
12:46 - 12:48o gece bunu merak ederek
-
12:48 - 12:49uyuyamazdınız.
-
12:49 - 12:51Şu soruyu gündeme getirir:
-
12:51 - 12:53serçe parmağınızı kurtarmak için
-
12:53 - 12:55binlerce yaşamı feda eder miydiniz?
-
12:55 - 12:58Şimdi bunu kendi kafanızın
özelinde cevaplayın, -
12:58 - 13:01ama Smith diyor ki, kesinlikle hayır
-
13:01 - 13:02ne felaket bir düşünce.
-
13:02 - 13:04Ve şu soruyu akla getirir
-
13:04 - 13:06Smith der ki:
-
13:06 - 13:08" pasif duygularımız neredeyse her zaman
-
13:08 - 13:09çok bencil ve çok çıkarcıyken,
-
13:09 - 13:11etkin ilkelerimiz bu derece
-
13:11 - 13:13cömert ve asıl olabilmekte?"
-
13:13 - 13:15Smith'in cevabı şu olur: "Bu mantık,
-
13:15 - 13:17prensip, vicdan."
-
13:17 - 13:19Bize
-
13:19 - 13:22en küstahça tutkularımızı
şaşırtmaya muktedir bir sesle -
13:22 - 13:24"biz biri diğerinden daha iyi
-
13:24 - 13:26olmayan çokluğun biriyiz "diye seslenir.
-
13:26 - 13:28ve bu son kısım sıklıkla
-
13:28 - 13:32tarafsızlık prensibi olarak ifa edilir.
-
13:32 - 13:34ve tarafsızlık prensibi kendisini
-
13:34 - 13:36dünyanın tüm dinlerinde ortaya koyar
-
13:36 - 13:38altın oranın tüm farklı versiyonlarında
-
13:38 - 13:41ve pek çok açıdan farklılık gösteren
-
13:41 - 13:42dünyanın tüm ahlaki felselerinde
-
13:42 - 13:45ama ahlaki, bir çeşit tarafsız bakıştan
-
13:45 - 13:48değerlendirmemiz gerektiğini varsayar.
-
13:48 - 13:50Bu fikrin en temiz ifadesi aslında
-
13:50 - 13:53bana göre, bir ilahiyatçı
ya da filozoftan değil -
13:53 - 13:54ama "Casablanca"nın sonunda
-
13:54 - 13:56Humphrey Bogart'tan gelir.
-
13:56 - 14:00Yani, spoiler uyarısı, sevdiği kadına
-
14:00 - 14:01herkesin yararına
-
14:01 - 14:02ayrılmaları gerektiğini söyler
-
14:02 - 14:04ve ona der ki, aksanını taklit etmeyeceğim
-
14:04 - 14:06ama der ki, "
-
14:06 - 14:07üç küçük kişinin sorunları
-
14:07 - 14:10bu çılgın dünyada beş para etmez."
-
14:10 - 14:14Mantığımız tutkularımızı göz ardı
etmemizi sağlayabilir. -
14:14 - 14:15Mantığımız bizi empatimizi
genişletmemiz -
14:15 - 14:17için motive edebilir
-
14:17 - 14:19"Uncle Tom's Cabin" gibi bir kitabı
yazmamız için -
14:19 - 14:21ya da Uncle Tom's Cabin'i
okumamız için motive edebilir. -
14:21 - 14:23ve mantığımız bizi
-
14:23 - 14:25dürtülerimizle hareket etmemize karşı sınırlayacak
-
14:25 - 14:27gelenekler ve tabular ve kanunlar
-
14:27 - 14:29yaratmamız için motive edebilir
-
14:29 - 14:30rasyonel varlıklar olarak, sınırlanmamız
-
14:30 - 14:32gerektiğini hissederiz çünkü.
-
14:32 - 14:34Anayasa budur.
-
14:34 - 14:37Bir anayasa geçmişte kurulmuş
-
14:37 - 14:38şu ana uygulanan bir şeydir.
-
14:38 - 14:39ve der ki,
-
14:39 - 14:41her ne kadar popüler bir başkanı üçüncü dönem için
-
14:41 - 14:44yeniden seçsek de,
-
14:44 - 14:46her ne kadar beyaz Amerikalılar
-
14:46 - 14:50kölelik kurumunu yeniden kurmayı
hissetmek için seçseler de, yapamayız. -
14:50 - 14:52Kendimizi sınırlıyoruz.
-
14:52 - 14:54ve kendimizi diğer şekillerle
de sınırlıyoruz. -
14:54 - 14:57Bir kişiyi bir iş, bir ödül için
-
14:57 - 15:00seçmeye geldiğine
-
15:00 - 15:03onların ırkıyla ilgili güçlü şekilde taraflıyız
-
15:03 - 15:05cinsiyetleri için taraflıyız
-
15:05 - 15:07ne kadar çekici olduklarıyla ilgili taraflıyız
-
15:07 - 15:10ve bazen diyebilir ki, " peki hoş, olması gereken bu"
-
15:10 - 15:12Ama diğer zamanlar diyoruz ki, "Bu yanlış."
-
15:12 - 15:14bununla mücadele için,
-
15:14 - 15:16daha fazla çalışmıyoruz
-
15:16 - 15:19daha ziyade yaptığımız bu diğer
bilgi kaynaklarının -
15:19 - 15:22bizi yanlılığa itemeyeceği koşullar kurmak
-
15:22 - 15:24pek çok orkestranın müzisyenlerini
-
15:24 - 15:26sahnenin arkasından seçmesinin sebebi bu
-
15:26 - 15:28böylelikle tek sahip oldukları bilgi
-
15:28 - 15:30önemli olduğuna inandıkları bilgi.
-
15:30 - 15:33Bence ön yargı ve taraflılık
-
15:33 - 15:36insan doğasının temel bir ikililiği.
-
15:36 - 15:39İç seslerimiz, önsezilerimiz,
duygularımız var -
15:39 - 15:42ve bunlar yargı ve hareketlerimizi etkiler
-
15:42 - 15:44iyi ya da kötü
-
15:44 - 15:48ama aynı zamanda rasyonel
müzakere ve akıllı planlama -
15:48 - 15:49yeteneğine de sahibiz.
-
15:49 - 15:52ve bunları bazı durumlarda duygularımızı
-
15:52 - 15:54hızlandırmada ve
beslemede -
15:54 - 15:57diğer durumlarda durdurma da
kullanabiliriz. -
15:57 - 15:58ve bu şekilde
-
15:58 - 16:01mantık bize daha iyi bir dünya
yaratmaya yardımcı olur. -
16:01 - 16:03Teşekkürler.
-
16:03 - 16:07(Alkış)
- Title:
- Ön yargı bazen iyi bir şey olabilir mi?
- Speaker:
- Paul Bloom
- Description:
-
Yanlılık ve ön yargı çoğunlukla cehaletle özdeşleştirilir. Ama psikolog Paul Bloom ön yargının çoğunlukla doğal, rasyonel ve hatta etik olduğunu göstermeye çabalıyor. Bloom'a göre anahtar, ön yargılarımızın nasıl çalıştığını anlamak; böylece yanlış oldukları zaman kontrolü elimize alabiliriz.
- Video Language:
- English
- Team:
closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 16:23
![]() |
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? | |
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? | |
![]() |
Meric Aydonat accepted Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? | |
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? | |
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? | |
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? | |
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? | |
![]() |
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Can prejudice ever be a good thing? |