-
Bugünün en büyük inşaat alanları
ve madenlerinde
-
Devasa iş makineleri taşları kazmak,
kesmek ve kaldırmak için kullanılıyor
-
Bu insan yapımı aletler, yaratıcılarını
yanlarında bir cüce gibi bırakıyor,
-
ve modern hidrolik teknolojileri
kullanarak
-
binlerce insanın işini yapıyor.
-
Bu tarz ekipmanlar olmadan
-
inşaatçılar asla modern
gökdelenleri inşaa edemezdi.
-
Oysa binlerce yıl önce
eski uygarlıklar,
-
anıtlarını ve tapınaklarını
inşa ederken
-
Devasa taşları kullanarak
-
aynı işi başarıyordu.
-
Bu devasa bloklar-
-
çoğu 100 tondan daha ağır-
-
günümüz mühendisleri için
bile bir zorluk olurdu.
-
Yine de binlerce yıl önce,
-
insanlar onları bütün kayalardan kesip,
-
kilometreler boyunca taşımışlar,
-
ardından onları tam olarak
yerlerine yerleştirmişler.
-
Ama nasıl?
-
Onlar bu devasa taş bloklarını ana akım
arkeologlarının söylediği gibi çekiç,
-
keski veya bakır teller ile mi kesti?
-
Onlar tekerlek veya bir kasnak sistemi
-
olmadan kaldırabilir veya
-
taşıyabilirlermiydi?
-
Ya da eski uygarlıklar günümüzde
bilime kaybolmuş
-
gelişmiş teknolojilere mi sahipti?
-
Giza'da sadece piramitler yoktur.
-
Piramitlere bağlı olarak mısırbilimcilerin
"Vadi Tapınakları" dediği yapılar vardır.
-
Oraya gittiğinizde
-
herşeyin yolunda olmadığını
anlamak için
-
bir roket mühendisi olmaya
gerek yoktur.
-
Piramitler iki ya da üç tonluk
bloklarla inşa edilirken,
-
piramitlere kıyasla
-
çok küçük olan bu tapınaklar
100 ton, bazıları ise 200 ton
-
100 ton, bazıları ise 200 ton
ağırlında bloklardan inşa edilmiş.
-
Sana 100 tonluk bloğun ne anlama
-
geldiğini anlatayım, 100 tane arabayı
bir araya sıkıştırırsanız
-
bu bloklardan birini elde edersiniz.
-
Öncelikle bu blokları
nasıl taşıdıklarını bir
-
kenara bırakın,niye 100 tonluk blokları
kullanmak istesinler ki?
-
Bu hiç mantıklı değil.
-
İnşaatlarını bir kamyon büyüklüğünde
granit bloklardan yapmalarını
-
istemeleri için hiçbir sebep yok.
-
Bu, tamam, birşey
-
Yapalım ancak bunu mümkün olan en zor
şekilde yapalım demek gibi birşey.
-
Bu antik kayalarda sofistike bir teknoloji
kullanıldığına ikna olma sebebim,
-
Bugün bir taş ocağına gidersek
-
ve oradaki benzer işleri başarmak için
gereken
-
makinelerin büyüklüklerine baktığımızda
gördüğümüz şeydir.
-
O makineler devasa!
-
(Patlama)
-
(Anlatıcı) Antik uzaylı teorisine
inanlar
-
Uzaylıların bu müthiş anıtları
yaptığına inanmazlar.
-
Ancak, atalarımıza bir şekil teknolojik
bir bilgi birikimi veya
-
araç-gereçler sağladığına inanır.
-
Mühendislik uzmanı, Chris Dunn,
-
Antik Mısırlılar tarafından kullanılan
inşa aletlerini araştırmak için
-
onlarca yılını harcadı.
-
Normalde bize mısırbilimciler tarafından
-
öğretilen, Mısırlıların basit
aletlere sahip olduğuydu.
-
Her gün işe gidip,
-
taş bilyeler, bakır keskiler veya bakır
boru ve kum kullanarak
-
çok sert taşlar olan granit
ve granitte delikler açtılar.
-
Yıllar içinde topladığım bilgiler, aslında
-
basit aletlere sahip oldukları fikrine
-
karşı çıkıyordu.
-
(Anlatıcı) Dunn,
-
Mısır'da bu antik yerleri
ilk elden inceleme fırsatı buldu.
-
Buldukları ise, hem devrimci
hem de tartışmalıydı..
-
(Dunn) Eğer Giza Platosuna ve Büyük
Piramite, Khafre'nin Piramiti'ne,
-
Menaure'nin Piramiti'ne yerleştirdikleri
taşlara bakarsanız,
-
Sadece Giza Piramiti'nde iki buçuk
milyon taş bloğu vardır.
-
Bunları boyutlarına göre
kesmek,
-
ve yerlerine yerleştirmek için
-
etkili bir yöntemleri olmalıydı.
-
İnşa alanında
-
"Tamam, bu boyutte
bir bloğa ihtiyacım var."
-
Diyen birine ve ona
o büyüklükte blok getiren biri olmalıydı.
-
Hemen, anında.
-
(Anlatıcı) Giza'nın bir kaç kilometre
kuzeyinde araştırma yaparken
-
Abu Rawash'ta Dunn, bir
ipucuna rastladı,
-
Derin bir kesik içeren
granit blok.
-
(Dunn) İlk gördüğümde, ne anlam
yükleyeceğime karar veremedim.
-
Ve günlerce kafa yorduktan sonra,
-
bazen gece 3'te kalkıp
"Bu kesiği nasıl yaptılar?"
-
diye düşünürdüm.
Ve sonunda bu şeyi gerçekten
-
kesebilmelerinin tek yolunun
-
10 metre çapında bir testere
-
olduğunu farkettim.
-
(Anlatıcı) Antik Mısırlı'ların
-
devasa testereler kullandıkları
-
ana akım arkeologlarından
büyük tepki toplamıştı.
-
Ancak Dunn, buna inanmıştı.
-
(Dunn) Eski bir makinist olarak
alet izlerine bakardım.
-
Gittiğim her yerde onları ararım.
-
Ve ben, "Eğer bir şey
-
arayacaksanız muhtemelen
-
onu bulursunuz, çünkü ona
-
belirli bir filtreden bakıyorsunuz."
demekle suçlanabilirim.
-
Kabul ediyorum, katılıyorum.
-
Ancak asıl soru şu:
-
O neden orada?
-
Açıkça, bana göre, bu bir makine izi
-
Ancak o zamanlar makineler yoktu.
-
Yani, ne yapayım?
-
Daha fazla makine izi aramaya
gidiyorum
-
ve heryerdeler.
-
Onları heykellerde bulabilirsiniz,
-
Onları özellikle
Luxor Müze'sinde görebilirsiniz.
-
Amon'un kalçasının yan tarafında
-
tezgahla birleştiği yerde bir
iz var gibi görünüyor.
-
Burada bir alt kesik var,
-
bu bir alet kayması
-
ve bu nedenle oldukça etkili
bir alet olmalı.
-
(Anlatıcı) Dunn ayrıca,
-
Giza'da zemindeki büyük çöküntülerin
ana akım
-
arkeologların iddia
-
ettiği gibi tekne çukurları olmadığına,
-
aslında 10 metrelik testereleri tutmak
için kullanıldığına inanmaktadır.
-
Tahminime göre bunlar aslında
testere çukurlarıydı,
-
testereler bu çukurlara yerleştirildi
-
ve sonra blokları Büyük Piramit'e
koymadan
-
önce bu testerelerden geçirdiler.
-
(Tedirgin müzik)